Nasıl olacak bu? Çoğalan bir sürü şey var para gibi, mal mülk gibi, ev
gibi, araba gibi ama ben, yani insan nasıl çoğalacağım? Tabi ki fotokopi
makinesinde ya da başka bir alet ile olmayacak bu çoğalma... İnsan sevgisi ile
çoğalacaksınız, tabiat sevgisi ile çoğalacaksınız, garip varlıkları, hayvanları
severek çoğalacaksınız, kendinizi severek çoğalacaksınız, gün gelecek bulutları
seveceksiniz, peşinden gelen yağmuru, sevdiğinizi alıp da alabildiğine
ıslanacaksınız o yağmurda, müthiş bir şeydir hafif çisentili yağmurda yürüyüp
de vücudun negatif elektriğinin yok olması...
Çoğu zaman iş yerimin önünden tanımadığım bir sürü insan geçer, bunların
arasında turistler, yabancılarda var... Gözleri ile ya da başları ile selamlarlar
beni, ben de onlara tebessüm eder aklımda kalmış bir iki İngilizce ya da
Almanca cümleler ile karşılık veririm... Bazen sakallı dedeler geçer, yakında
ki okulun öğrencileri geçer, kimileri es geçer, kimileri ile selam alış verişi
yaparız.
Okumak, aydınlanmak bu da insanı çoğaltan diğer bir unsurdur. Ünlü Fransız
Yazarı Honore De Balzac ''Bilginin efendisi olmak istiyorsan çalışmanın kölesi
olmalısın.'' der. Çalışmak da çoğaltır insanı, yaptığın işi her zaman severek
yap ki hayatın bir anlamı olsun... Ailesini, çocuklarını, eşini severek çoğalır
insan. Vatanını, bayrağını, mensubu olduğu dini ve onun değerlerini severek
çoğalır... Kin ve nefretten uzaklaşarak da çoğalacaktır sevgi ile coşkuyla...
Kimi zaman da başkaları sizi çoğaltır. Sevdiğiniz insanların sohbetinde
bulunmak... Kendinizden daha bilgili, daha görgülü ve kültürlü insanlar ile bir
arada bulunmak alabildiğine çoğaltacaktır insanı... Her zaman derler ''Veren el
alan elden üstündür.'' diye... Siz Teşrik-i Mesai de bulunduğunuz insanlara bir
şeyler katıyor iseniz, onlar da sizlere bir şeyler katıyor. Beraber
çoğalıyorsunuz her bakımdan. Hiç bir gününüzü okumadan geçirmeyin derim.
Zorlanıyorsanız okumakta, Aklınıza Allah'ın ilk emrinin ''OKU'' olduğunu
getirin hemen, zorlayın biraz kendinizi, pes etmek yok öyle hemen...
Unutmayın, yaşadığınız hayatın bir tekrarı yok, bir saniyesini bile geri
getiremeyeceğimiz bir ömür. Pişmanlıklarımız olmuştur, bundan sonra da belki
olacaktır lakin geçmişe sünger çekmekte kendi elimizde... O hataları ömrümüzün
sonuna kadar başımızda ''Demoklesin Kılıcı'' gibi saklayamayız. Peygamberimiz
Hazreti Muhammed sav. ''Bir günü bir gününe eşit olan Müslüman ziyandadır.''
buyurmuştur... Her gün yedide mi kalkıyorsunuz, bir gün beşte kalkın, bir
silkinin şöyle bir sabah namazı kılın... Güneşin mızraklarını yeryüzüne
göndermesini seyredin... Kuşların sabah sabah uyanışını izleyin, ağustos
böceklerinin senfonisini dinleyin. Her gün çoğaltın kendinizi, siz kendinizi
çoğalttıkça ruhunuz da bir tüy kadar hafif olacaktır...