Ne dilersin gülüm, demez olsaydım;
''Ne servetin varsa, say...'' dedi bana.
Varımı, yoğumu eksiksiz saydım;
''Gel de bu sevdadan cay...'' dedi bana.
Yemen'den gelirmiş varsa nasibi,
Has inci yollarmış Umman'ın dibi.
Zarafet diledi, kendisi gibi:
''Hep hilalde kalsın Ay...'' dedi bana.
Halimi arzettim bin bir niyazla,
Beklentim eksikti çekincem fazla.
Göz ucuyla beni süzerek nazla:
''Vay haline âşık vay...'' dedi bana
Atını okşarken sevecen eli,
Anladım: Geçemem, hızdan engeli.
Görünmez kanatlı, rüzgâr yeleli
''Saf Endülüs ırkı tay...'' dedi bana.
Bakışın, gönlüme ateşin cemi;
Ruhumun, bedeni terkediş demi.
Gülüşün, sekizlik gönül depremi...
''Nasıl dayanır ki fay...'' dedi bana.
Bin ah işit, aşka bir kez dokun da,
Yıllanmış ezgiler gizli okunda.
Hayal dünyasının engin ufkunda,
''Huduttan huduta kay...'' dedi bana.
Pamuğu, çelikten berk edip geldim,
Yerimi yurdumu terk edip geldim.
Kanıma, aşkını zerk edip geldim;
''Bence senin aklın zay...'' dedi bana.
Elimde paslandı imdat sireni,
Aşka terazi yok, tartmaz fireni.
Ufkuma yasaklı vuslat treni;
''Çoktan düğümlendi ray...'' dedi bana
Dilersen geceden yıldız sökeyim,
Gökkuşağı inci, mercan dökeyim,
Karun ziynetiyle gelip çökeyim;
''Tılsımlı sözcükler yay...'' dedi bana.
Dünya'yı verseler dedim gözüm yok,
Onca dil döktüm yâr, neden çözüm yok?
Kâlbimi vereyim... Başka sözüm yok!
''Hay hay sevgilim hay hay...'' dedi bana!
_________________________________
23 Eylül 2017. İrfan Yılmaz... BODRUM.
23 Eylül 2017. Bodrum - İrfan Yılmaz.