Oturdu tatlı tahtına
İşi kırdı Sami Hoca
Aşure çıktı bahtına
Fişi kırdı Sami Hoca
Keyifle salladı kaşık
Görenler sandılar aşık
Gözlerinde bir an ışık
Kaşı kırdı Sami Hoca
Ne diyecek bilemedi
Gözyaşını silemedi
Böyle meram dilemedi
Taşı kırdı Sami Hoca
Söylese herkes gülecek
Diş protez kim bilecek
Aşureye ne olacak
Şeşi kırdı
Sami Hoca
Çiğnemeden yuttu onu
Kursağında tuttu onu
Midede ıslattı onu
Hoşu kırdı Sami Hoca
Gözleri dikti tavana
Kaldı karnı ah yavana
Atıverdi karavana
Kuşu kırdı Sami Hoca
Bak içinde ayva varmış
Olmazsa olmazı narmış
Usta bunu nasıl karmış
Dişi kırdı Sami Hoca
Âdem der ki hoca aman
Azar azar geçer zaman
Diş durumu oldu yaman
Haşı kırdı Sami Hoca
Âdem Efiloğlu
Not: Sayın
Sami Biberoğulları’nın
Bu senenin(2017) Muharrem
ayındayız.
Evlerde kazan kazan
aşure yapılıyor ama bizim kapımızı çalıp
bir tas aşure getiren yok. Face
bookta biraz da gırgır olsun diye '
Bu gün Muharremin onu hâla aşure yemedim'
Diye yazdım. Sağolsun arkadaşlar, kimi bol
bol aşure resmi gönderdi ' buyur ye'
diye kimi de ' ilk karşılaştığımızda
aşuren benden' Diye yazdı.
Gerçekten de bir
kaç gün sonra bir grup arkadaşla
buluştuk ve içlerinden Fikri Muştu adlı
arkadaşım bizi bir lokantaya sokup hepimize
yemek ve aşure ısmarladı.
Yemekleri yedik. Sıra
aşureye gelince daha ilk kaşığı
ağzıma götürür götürmez üst protez tam
orta yerinden çaaat diye ikiye bölünmesin
mi?
Gerçi yediğim şey
muhallebi değildi ama yine de başlıktaki
söz tam yerini bulmuştu: Talihsizse bir
kişi muhallebi yerken kırılır dişi '
Mecburen aşureyi yuttum.
İçinde ayva da
vardı sanki.
Yani anlayın. Millet
ayvayı yiyor, ben yutuyorum.