kovuğunda dokuz ay beklet sancılarımı ağaç...belki yeniden doğar umut
yüz çiziyorum ,söz çiziyorum kuru kabuklarına
görücü usulü buluşuruz seninle,
gülümseyip iskele meydanına
helal süt emmiş hüzünlerim var benim
yaralarım da var tezenesiz
üstlerinde hala susturucular
ve ateş artığı güher/çile
ağzı bozuk bir şişe bulalım seninle
bir de marpuçu yeşil bir nargile
bülbülün aşık olduğu güle
düş kapmaca oynayalım birlikte
kaydırak kaydıralım gönül bahçelerinde
derin dekolteli cümleler atalım göğe,
kestaneciler ile birlikte alkışlasın bizi,
buruşuk dünlerin sessiz kadınları
gözümde yüzünü unutan kadınlarla
noktalarımda gün batımı kuşkusu
başını okşadığım balıkların
evlatlık alınmış yalnızlığım
göğüme değdir üst dalındaki güneşi
kötü günler için sakladığın
şiirime el pençe son verirken, baki selam eder
gözlerinden öperim Z...Ayaydın kal...