''Dünyanın ilk kafa naklini gerçekleştireceğini duyurarak büyük bir
tartışma yaratan Profesör Canavero, Çin'de yaptığı operasyon sonrasında umutlu
konuştu. Daily Mail'in haberine göre; cansız beden üzerinde yaptığı nakilde
omurga, sinirler ve damarların başarıyla bağlandığını belirten Canavero'nun
önderliğindeki ekibin çalışmalarının birkaç gün içerisinde kamuoyuyla
paylaşılacağı belirtildi.'' BASINDAN
Yakın zamanda haber sitelerine ve gazeteler düşen bir haber bu. Ne güzel
sevinmemiz lazım. İnsanlık demek buralara kadar geldi, daha da nerelere gidecek
yaşarsak göreceğiz. Bir zamanlar hatırlayın kalp nakli bile yapılır mı yapılmaz
mı, diye tartışılırken Cristian Barnard adlı Güney Afrikalı doktor 1967 yılında
bu işi başarıyla gerçekleştirmişti... Yetmiş seksen yıl önce hayal olan bir şey
başarılmıştı azim, kararlılık ve çalışmanın sonucunda...
Hayır bizde de o kadar çok beyinsiz, kafasız adam var ki en çok biz de yapılır
gibi geliyor bana beyin ve kafa nakli... Beyni sulananları mı ararsın, beyni
bunalanları mı, beyni kanlananları mı? Ne türde beyin sakatlığı ararsan var.
Bir de şöyle bir durum söz konusu, bunların çoğu da beyninin normal çalıştığını
zannediyor. Onlara göre diğer beyinler, kafalar sakat...
Tabi bir de beynini, kafasını gizli oluşumlara, terör örgütlerine ya da yasa
dışı gizli tarikatlara satanlar, kiraya verenler var. Bunlarında bir şekilde
beyin, kafa nakli yaptırmaları şart. Beyin nakli yaptırmadıkları zaman piyon
olmaya devam edeceklerdir hiç düşünmeden. Kukla olacaklar ve iplerde kuklacının
elinde olduğu için, bulundukları ülkeye her zaman zarar üstüne zarar
vereceklerdir...
Politikacılarımızdan bir çoğunun, isimleri lazım değil, beyin nakli
yaptırmaları şart. Hani o bulundukları makama, koltuğa Japon Yapıştırıcı ile
yapışanlar var ya onlardan bahsediyorum. Çok laf salatası yapıp az iş
üretenlerden bahsediyorum. Meclis sıralarında uyuklayanlardan, sadece parmak
kaldırıp fikir beyan etmeyenlerden bahsediyorum. Onlara da bir çıkma beyin,
kafa bulmak lazım. Adamlar şimdiye kadar omurilik soğanı ile nasıl idare
ettiler ona da şaşıyorum...
Bir kaç sene sonra gazetelerde şöyle ilanlar da çıkıyor olabilir. ''Sahibinden
acilen satılık çok az kullanılmış beyin.'' ya da ''Kendi beynimde trafik kazası
sonucu hasar oluştu, bana temiz bir beyin verecek arkadaşları dolgun bir ücret
karşılığı sevindireceğim.'' veya şöyle bir ilan da görebilirsiniz ''Beynimi
organ mafyasına kaptırdım. Kendi kişiliğime uygun bir beyin, kafa arıyorum,
huyu huyuma boyu boyuma ve iç huzuruma uygun olursa kabulümdür, müracaatlar
kesinlikle gizli tutulacaktır. ''
Bir de fıkra ekleyelim de mutlu olsun millet mutlu olunca da biliyorsunuz beyin
serotonin hormonu salgılar...
Temizlikçi Fadime açık öğretimden diploma almak için fen bilgisi sınavındadır,
hoca sorar. Fadime cevaplar.
-Mide ne yapar?
-Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
-Akciğer ne iş yapar?
-Solunum yapar, bizi yaşatır.
-Kalp ne iş yapar?
-Kan dolaşımında rol oynar.
-Peki... Beyin ne iş yapar?
-Ha o mu? O bizim apartmanda kapıcılık yapar.
Beynimizi, kafamızı bilgi ile doldurduğumuz zaman, iman ile doldurduğumuz
zaman, beyin ve ona sahip olan insanda Yüce Allah'ın rızası doğrultusunda
yaşadığını, mutlu olduğunu yüreğinde ve ruhunda hissedecektir... ''Büyük beyinler
fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur.''
demiştir. Hyman G. Rickover Bakalım bilim beynin ve insanlığın hizmetine daha
neler neler katacak. Bekleyip göreceğiz...