Atatürk yaþasaydý, Filistin'de devam eden insanlýk dramý karþýsýnda acaba nasýl hareket ederdi?

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, þu anda Ýsrail'in iþgali altýnda bulunan Filistin, bir diðer ifadeyle 'Kutsal Topraklar' hakkýnda acaba ne düþünüyordu?

Atatürk yaþasaydý Ýsrail'e, NATO'ya, AB ve ABD'ye karþý acaba nasýl bir tavýr takýnýrdý?

Lübnan'da ve FÝLÝSTÝN’de yaþanan insanlýk dramýna müdahale mi eder, yoksa seyreder miydi?

Ýsrail'in Lübnan'a saldýrýsý nedeniyle dünyanýn gündeminde olan 'Kutsal Topraklar'ýn Geleceði' konusunda, haftalýk yayýn yapan Dünya Gündemi gazetesi, tarihi bir belge yayýmladý.

Belgenin konusu Kutsal Topraklar ve Atatürk'ün 1937'de Meclis'te yaptýðý bir konuþmaya dayanýyor.

Belgedeki imza ise dönemin Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya'ya aittir.

Bazý çevrelerin Atatürk'le ilgili iddialarýna son verecek olan bu belge, Ýçiþleri Bakanlýðý Matbuat Umum Müdürlüðü antetini ve 20 Aðustos 1937 tarihini taþýyor.

Dönemin Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya, Cumhurbaþkanlýðý'na hitaben yazdýðý ön sunuþ yazýsýnda;
“Bombay Chronicle gazetesinin 27.8.1937 tarihli nushasýnda 'Filistin'e el sürülemez, Kemal Paþa Avrupa'ya ihtar ediyor' baþlýðý altýnda bir yazý intiþar etmiþtir. Bu yazýnýn Türkçe örneði iliþik olarak sunulmuþtur. Bu vesile ile saygýlarýmý tekrarlarým” diyor.

Belgeden anlaþýldýðýna göre Mustafa Kemal Atatürk'ün, Meclis'te yaptýðý bu konuþmayý, önce, Ankara'da Türkçe yayýnlanan Hakimiyeti Milliye Gazetesi yayýnlamýþ. Hindistan'da yayýnlanan Bombay Chronicle Gazetesi de bu açýklamayý Hakimiyeti Milliye Gazetesi'nden almýþ.

Bu belgeye göre aþaðýda aktaracaðýmýz cümleler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e aittir…
Aslý Ankara'da Milli Arþiv'de 030 10 266 793 25 numaralý dosyada saklý tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kutsal Topraklar'la ilgili olarak Meclis'te yaptýðý bu konuþmanýn tam metni þöyledir:

“Araplar'ýn Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandýklarý ve bu uðurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kýldýklarý çok þayaný teessüftür. Araplarýn arasýnda mevcut olan karýþýklýðý ve hoþnutsuzluðu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakýa birkaç sene Araplardan uzak kaldýk. Fakat þimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiðimiz için Ýslamiyetin mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ýn nüfuzunun altýna girmesine mani olacaðýz. Binaenaleyh þunu söylemek istiyoruz ki; buralarýn Avrupa emperyalizminin oyun sahasý olmasýna müsaade etmeyeceðiz. Biz þimdiye kadar dinsiz ve Ýslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara raðmen Peygamberin son arzusunu yani, mukaddes topraklarýn daima Ýslam hakimiyetinde kalmasýný temin için hemen bugün kanýmýzý dökmeye hazýrýz. Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altýnda, uðrunda Hýristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancý hakimiyet ve nüfuzunun tahtýnda (altýnda) bulunmasýna müsaade etmeyeceðimizi beyan edecek kadar bugün, Allah'ýn inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa'nýn bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacaðý ilk adýmda, bütün Ýslam aleminin ayaklanýp icraata geçeceðine þüphemiz yoktur.'

Þimdi baþa dönelim ve "Atatürk yaþasaydý, Filistin'de devam eden insanlýk dramý karþýsýnda acaba nasýl hareket ederdi? sorusuna bir cevap verelim..

Sahi, bugün Atatürk yaþasaydý; Ýsrail'in Türkiye büyükelçisine karþý takýndýðý bu tavra nasýl karþýlýk verirdi!!!