Ağlarken oğlu Mehmet
Sarıldı eşi Nimet
Giderken Almanya’ya
“Kısmet!” diyordu İsmet!
Geçim derdiydi diyet
Tek çareydi bu bilet
Dayanmak zor vedaya
Dedi eşine “Sabret!”
Trende kendisi gibi
Ölmüş gibiydi diri
Döndü her yer karaya
Sanki mezarın dibi…
Ağlıyordu teselli
Kaybetmişken sevgiyi
Merhem oldu yaraya
Geçmişi senli benli!
İndiklerinde Mahşer
İnsan doluydu her yer
Çözülmüştü her dava
Planlanmış çoktan meğer!
Bilirdi çiftçiliği
Oldu kömür işçisi
Başlamıştı kazmaya
Ekin gibi biçmişti…
Eşine mektup yazdı
Hasretten çaldı sazı
Bazan çınlattı nara
Geçti an, kıştı-yazdı!
Arkadaşlar edindi
Boş anında gezindi
Eli gördü çok para
Kazandıkça sevindi…
Duymaya alıştı çan
Öğrendi barda bayan
Öğrendi nedir zina
Kalbi karardı her an!
Modern İsmet olmuştu
Alman gibi solmuştu
Unutmuştu nerde sıla
İçine hırs dolmuştu!
Olmuştu sonra kanser
Değildi artık panter
Düşündü kara kara
Dönse eve kim ne der…
Yine de çekti toprak
Kalbi olsa da kurak
Arabası yaptı kaza
Yurdu oldu son durak…
İsmete günah nimet
Dünyalık oldu zillet
Şer, yaşattığı tasa
Açtı kapı ahiret!
Saffet KURAMAZ