Ufka gerip yalnızlıklarını,
Başını duvarlara vurarak,
Alnın çatlayıncaya kadar, hüngür hüngür ağla...
Ve kurşuna dizilmek için,
Bizi uğraştırma, ellerini arkandan sen bağla.
İnsanlara bu kadar kötülük yapan,
Sen hain, vahşi, nemrut emperyalizm...
Seni tarihin çöplüğüne, gömmeye gelecekler.
Bütün mazlum milletler, bizim ile beraber.
Mert, yiğit, gönlü geniş vatanseverler...
Gözlerinde yaş izi olsa da
Gözyaşlarında yalan senin.
Senin altında sömürülen,
Senin altında yıpranan, bir zamanlar bendim,
Şimdilerde din kardeşlerim...
Az değil işbirlikçilerin
Ve başlarında ki satılmışlar
Boş yere emperyalizme hizmete katılmışlar...
Bir gün hiç gelmemek üzere,
İnanıyorum ki gideceksin dünyamızdan,
Karabasanlar olup girdin rüyamıza,
Çıkacaksın bir gün rüyamızdan.
Hey!
Sana sesleniyorum;
Hain, vahşi, nemrut emperyalizm.
Bedduasını almadığın,
Kanına girmediğin insan kaldı mı?
Senin hamiliğini yapan,
Seni çok seven devletlerden,
Bak bakalım üç beş sene sonra kalacak mı,
Ya da kaldı mı?
Çık git artık hayatımızdan,
Çıkta;
Altınları, petrolleri,
Tüm doğal varlıkları milletlerin kendilerine kalsın
Son zil, çalsın artık senin için,
ziller çalsın...