Para para para, demiş ya Napolyon
birader, ben de düşünür dururum, acaba niye üç kere demiş de bir kere
dememiş... Aklıma bin türlü şey gelir. Acaba o zaman çok paraya ihtiyacı vardı,
bir kere söylesem anlamazlar da üç kere söyleyeyim daha iyi anlarlar mı demek
istemişti... Şimdilerde yeni yetme bebeler de borsa borsa borsa ya da bitcoin
bitcoin bitcoin, diye tekrarlıyorlar benzer kelimeleri... Bitcoin'de sanal para
oluyormuş, onu da antiparantez belirtelim...
Her ne kadar gıcık kaptığım bir söz ise
de ''Paranın satın alamayacağı hiç bir şey yoktur.'' Benden de hemen o laftan
sonra, hani şu Özdemir Erdoğan'ın şarkısında ki mısra gelir aklıma ''Paranın ne
önemi var mühim olan insanlık.'' Tabi ki insanlık başka bir şey... Para maddi
varlıkları almaya yeter çok parası olana, ya insan vicdanı? Ha o da şöyle ki
eğer sizin vicdanınız cüzdanın arasına sıkışmışsa size yasa dışı yollardan para
ya da belli maddiyat sağlayanlara hizmet eder hatta onların kulu kölesi
olursunuz...
Rüşvet almak, vermek ve iltimas bir çok
zaman diliminde toplumları içten içe kemiren ve sosyal adaletsizliğe yol açan
bir davranış kalıbıdır. Vatanın seven bir polis memuru, insan sevgisi ile dolu
öğretmen, Allah'dan korkan bir genel müdür, böyle memleketlerine tutku ile
bağlı insanlara asla rüşvet veremezsiniz. Kendilerine uzatılan maddiyatları hiç
düşünmeden ellerinin tersi ile iterler, maddi olarak zor durumda olsalar bile,
tenezzül etmezler. Ancak akşam evlerine vardıklarında huzur ile yemeklerini
yer, huzur ile gözlerini kapar uykularını uyurlar...
İnsanlar vicdanları kiraya vermeye
görsün. Böyle tip insanların ne memleketlerine ne mensup oldukları dine zerre
faydaları olmadığı gibi, zararları da bir hayli fazla olacaktır. Vicdan yoksunu
bu insanlardan hem memleketleri, hem de insanlık adına bir şey beklemek
akılsızlık olur. O insan gider memleketini de satar üç beş kuruşa, Hak yolunu
da aklından çıkartıp batılın emrine girer. Çok yakın zamanda örneklerini
yaşadık bu olayların...
Bir insanda gurur varsa, küçük ya da
büyük hangi mevkide olursa olsun, bulunduğu mevkinin hakkını verecek ve
kendisine teklif edilen maddiyatları da elinin tersi ile itecektir. Bu da
gerçekten ahlaklı olmanın en baş sebeplerinden birisidir... Maddi olarak belki
her şeyin bir fiyatı vardır, olmalıdır da... İnsan olarak bize bir fiyat
biçilirse onun da adı paha biçilmez olmalıdır sevgi ve ahlak bakımından tabi ki
bu anlatmak istediğim. Ahlaklı ve erdemli insanları, yöneticileri hiç bir para
satın alamaz, bunu da böyle bilmeli ve anlamalıyız...