ESKİYEN BU DÜNYA
Etrafıma
canlılık veren
Kalp
atışlarımın rezonansıdır
Verdiğim
her nefesimle
Bitkiler
hayat bulurlar
İnsanlar
yüzümdeki tebessüm
Ve
sözlerimden mutlu olurlar
Yalnızlığı
ıslatan gözyaşlarımda
Acı
tatlı anılarım gizlidir
Geçici
heveslerini
Aşk
zannederek yaşadığım gençliğimin
Hüzünlerle
süsleyip
Duygularımı
paylaştığım sokak köşelerinde
Ve
dostlarımın gözlerinde
Her
gün solan görüntülerine şahittir
Binalar
ve insanlarıyla yenilenen
Ama
insanlığıyla tükenen
Eskiyen
bu dünya
Bizden
öncekiler
Bırakıp
gittiler bir bir
Dünyadaki
üzüntüleri bizlere devrederek
İçlerindeki
sırları
Yarınlardaki
umutlarıyla birlikte
Mum,
idare ve gaz lambasının
Soluk
ışığında
Birbirlerinin
hatalarını görememelerinden olsa gerek
Bozulmamıştı
ağızlarının tatları
Zeytin
ekmeğinin yanında
Soğanı
kırıp yemenin zevkini de
Alıp
götürdüler
Gidenler
mi erken geldiler
Biz
mi geç kaldık bilmem ki?
Soğuk
ve yüksek beton yığınlarından
Güneş
ısıtmıyor rutubetli sokakları
Kuru
kalabalıklar içinde
Sevgisiz
kalmış yalnız yüreklere
Huzur
vermiyor artık bu dünya
İnsanlar
kendilerine yetmeye çalışırken
Başkalarına
eksik kalıyor
Yozlaşmış
insanlık değerleri
Mutluluk
göklere çekilmiş
İnsanlar
yerde sürünen gölgesinin peşindeler
Zor
gelse de alışkanlıklardan vaz geçmek
Ve
bu çok renkli dünyayı terk etmek
Mutluluğun
peşinden sonsuzluğa
Uçup
gitmek gerek
17-05-2017
Şair,
Burhan AKSU