Yarın, Miladi takvime göre, yılbaşı… 2017’den 2018’e gireceğiz. Yılın sayısı değişecek sadece! Sanki bayram gibi, çarşılarda, AVM’lerde alış verişler, süslenmiş çam ağaçları, mumların binbir çeşitleri, alkol çeşitleri, yemişler, piyango biletlerinde kuyruklar… Öyle ki, sanki 2018 gelince Allah değişecek, tövbe haşa, o gecenin kutlamasına göre kullarını ödüllendirecek, savaşlar kendiliğinden sona erecek, kan dökülmeyecek, herkes zengin olacak, herkes ne umduysa onu bulacak…
İş öyle çığırından çıktı ki, makam sahibi memurlara hediyeler akıyor, binbir çeşit takvimler çıkıyor, ilk öğretim okullarından bile körpe çocuklara piyango çekilişi yapılıyor, sınıflara, evlere, AVM’lere çam ağacı döşeniyor, her yerde Noel baba kılığında insanlar çığırtkanlık yapıyor, o gece kar yağsın diye dualar ediliyor.
اعمل عمل من( وفي نسخة امرى ء) يظن أن لن يموت أبدا واحذر حذر امرى ء يخشى أن يموت غدا
“Kendini hiç ölmeyecek zanneden kişinin çalışması gibi (dünya için) çalış, yarın öleceğini zanneden kişinin korkması gibi (günahlardan) kork. (Abdurrauf El-Münavi, Feyzül-Kadir, c, 2, s, 12. Mektebetül Ticariyyetül Kübra. Mısır. 1356, Kenzül Ummal, c, 3, s, 40, hn: 5379. Beyhaki, Askeri ve Ebu Nuaym’dan naklen.)
Biz Müslümanız. Dinimizde hiç bir günün diğerine göre üstünlüğü yok, üstünlük sevap dolu amelde. Allah’ın emrettiği gibi Kur’ana göre “Oku”mak, Peygamberimizin sünnetlerine göre yaşamak gerekiyor. Yediğimiz, içtiğimiz, kılık ve kıyafetimiz, ibadetlerimiz, aldığımız nefes dahi İslami kural ve kaidelere göre düzenlenmiştir. Bizim yaşadığımıza bakan birisi, bu kişi Müslümandır demelidir. Bir ecnebi ve başka dinden bir kadınla, bizim kadınımız aynı görünemez! Erkeğimiz de öyle… Bizde namus önemlidir, bir başkasıyla kadınımız, kızımız gezemez, dans edemez, ecnebinin anladığı gibi çıkamaz. Eğlencemiz, yaptığımız zikir ve tefekkürdedir. Allah’ı hatırlatan ne varsa bizi eğlendirir. Biz mucizelerin artık olmayacağına inanırız. Olmayacak doğa ve akıl dışı olayları da red ederiz. Biz elimizden geleni yaparız, çalışırız, sonra tevekkül ederek, sonucunu Allah’tan bekleriz. Bizim andığımız kişiler Noel Baba, şövalyeler, saray müzikleri değildir. Bizim örnek aldığımız kişiler, Hz Ömer, Selahhad’din Eyyübi, Kılıçarslan gibi haçlılara direnen, Anadolu kapısını açan Alparslan, Fatih gibi çağ aştıran Sultanlardır. Rönansansa ilham veren, Müslüman Endülüs alimleridir. Bizim kendimizden, geçmişimizden aşağılık duymak yerine, göğsümüzün kabardığı kadar çok, sultanlarımız, alimlerimiz, kahramanlarımız var…
Dünyayı yaratan ve bize son dine inanmayı bahşeden, rahmet ve ihsan olarak veren Allah’ım ne derse onu yaşamaya şükrederek, onu tebliğ etmeyi engelleyen her türlü fitne, tembellik ve fesattan kurtulmalıyız. Bizim Noel babamız yok, bizim yakacak mumumuz gibi batıl inançlarımız da yok, bizi günahlara götürecek her yaşanmışlığı da ihtiyacımız yok… Bizim cennettimiz, Allah’ın bizi sevmesidir. Allah’ın aşkını kazanmayı tek hedef görürüz, yalnızca Ona kul oluruz.
Bir Müslüman olarak, eğer bir yılbaşı kutlayacaksak, neden Hicri yılın başlangıcı veya Peygamberimizin doğum günü olmaz ki bu gün… Neden o günlerde hediyeleşmeyiz, çarşı pazarları doldurmayız, çok ibadet edip, Allah’tan neye ihtiyacımız varsa, dua edip, şükürle istemeyiz? Ben her şeyi ile kokuşmuş, sömürüye dayanan, “Baba, oğul ve ruh” diyerek Allah’a şirk koşan bir kavmin gelenek ve modelini hayatıma uygulamıyorum, red ediyorum. Ben onların yaşam kültürü ve ahlakını model alarak kurtuluşa ereceğime inanmam, asla! Benim kurtuluşum Kur’andır, sahih sünnettir.
Müslüman kardeşim, Allah sana şuur versin, hidayet versin, ayın 31 inde tövbeyi düstur edecek bir geceyi nasip etsin… Dünya’nın beş süper! büyük devlete bakarak kutladığı ve her vesilede Müslümanları öldüren, savaşan, rezil rüsva eden, sömüren bu gözü dönmüş katillere karşı tek bir kalpten ve aynı duayı edelim, “Yaşasın zalimlere cehennem!” diyelim. O beş vetocuyu, o güç veren yerinden edebilmek için Allah’a dua edelim. Biz zalimlerle olmak yerine, zülüm gören kardeşlerimizin çektiklerini hissederek, onların bu zülümden kurtulmaları için Allah’a yalvaralım.
Müslümanın dilinden güzel sözler çıksın, nefesi güzel kokuları çeksin, yediği, içtiği cennet meyveleri ve yiyecekler olsun. Müslüman’ın kendinden başka dostu yok, bize kendi içimizden ihanet edenleri de Allah Kahhar ismiyle kahretsin. Allah sıradan bir gün olan 2018 yılının günlerini, bize her zamankinden daha büyük hayırla yaşamayı nasip etsin.
Sizi Miladi yılbaşını kutlamamaya davet ediyorum.
Saffet Kuramaz