Yalnızlık martısı uçup kondu balkon kenarına,
Meçhul bir köyden yükselen bir sayha erişti kimsesizlik pınarına,
Mürettip bir kağıt akıp giden zamana karşı kendi cümlelerini korudu,
Munis bir sada odalardan yankılanıp mücella aynaların özlerini okudu,
Gökyüzünde bir uğultu,kazan kaldırıyor sanki zamana karşı mavilik,
Gözlerde bir korku,gözler bir halı deseninden kanayan zamana karşı silik,
Gölgelerde bile bir esriklik,bir ahşap koltuktan yansıyan ışıkla mağlup, Gönüllere bir silah gibi yapışmış kuşku,çekilmeden hareketlenir tetik,
Gündüzlere yapışmış bir fecrin kızıllığı,gündüzler gecelere mağlup,
Masumane bir tablo durur aynaların yanında,aynalar tablolara konuk,
Sessiz bir duvar durur aynaların içinde,duvarlar aynalarca soluk,
Renksiz bir abajur durur aynaların dışında,abajurlar aynalarca yitik,
Sararmış bir elbise durur aynaların ellerinde,hatıralar aynalarca sararmış,
Sığınılan bir masa durur odaların ortasında,masalar aynalardan boğuk,
Aynaların düğünü var bu gece,
Aynalar karıştılar zamana ve yalnızlaştılar birbirlerinde sessizce....
(
Aynaların Düğünü başlıklı yazı
ercaga tarafından
9.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.