ÇOĞ MI EYİ BİLİSEN?
Kırhlı
yaşlarına, merdivan dayamışdı
Girmiden
soyrasında babasız yaşamışdı
Anası tek
varlığı, onsız olmazdı heyat
Kalan ömrüni
heppi, anaya adamışdı
Ana hekkı
ödenmez, o da eyi bilidi
“Nasıl
eyilığ yapım?” deye çoğ düşünidi
Her gün
otırırlarken, fikrini almağ için
“Ana biz Hecce
getsağ, nasıl olır?” deyidi
Anası
şaşıridı, paraları heç yohdı
Eceb bele bi
fikir; nasıl, nereden çıhdı
Oğlının
düşüncesi: helallığ almak için
Anasını
çininde, ta Hecce götürmahdı
Anası kabıl
etti, başladı hezırlığlar
Yolları çoğ
uzındı, toparlandı azığlar
Bütin
ekrıbaları, yolcıladı onları
Heç de kolay
değildi, beylesi ayrılığlar
Anası
çinindeyken, dere tepe aşdılar
İhtiyarın
birinden, yolda karşılaşdılar
İhtiyar
sordı ona: bı heliyız ne bele?
Ne
deyecağlarını, bi an için şaşdılar
Anası göz
ucından hemen bahtı çevriye
Kimseler
gözikmidi, o an girdi devriye
Bı oğlımdır
benim, beni Hecce götüri
Ölüm
Allah’ın emri, belki dönmem geriye
Heci emmi o
anda başladı nesihete
Kurban olım
ey oğıl, böyle hüsn-ü niyete
Durumı
aynamışam, feket bı bele olmaz
Eyi amel
göndermağ, istersey ahirete
Hêrli olan
evladı, helbet Allah da sever
Ondan çoğ
hoşnıt kalır, meleikeye över
Çine alıp
anayı, Hecce gidecağıya
Münasıp
birini bul, tez elden onı ever
Oğlan çoğ
kızdı birden; dedi: “Emmo sen kimsen?”
Kulağlari
duyi mı; hele sen ne deyisen?
Bını duyan
anası, dedi: itin enigi;
Sen bı heci
emmiden, çoğ mı eyi bilisen!
Mustafa GÜL
(Hamdi)
(25.11.2017)