Yatın ama...
Avcılar, Temel'in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük
bir delik çıkmış. T emel:
"- Yatın, tavşan deliği" demiş. Yatmışlar. Delikten tavşan çıkmış.
Avlayıp yola devam etmişler.
Yolda bakmışlar, daha büyük bir delik...
Temel:
"- Yatın tilki deliği" demiş. Yatmışlar. Tilki çıkmış, vurmuşlar.
Sonra delik büyümüş:
"- Yatın ayı ini" diye bağırmış Temel... Ayıyı da avlamışlar.
Temel'in her şeyi bilmesinin rahatlığıyla keyiflenmiş avcılar... Bir
süre sonra kocaman bir delik çıkmış karşılarına... Temel'e bakmışlar.
Temel:
"- Uşaklar" demiş, "...ne çikacağunu bilmeyrum. Siz yatın, ne çikarsa
bahtumuza!"
Ertesi gün gazetelerde şu haber varmış:
"Dört avcı, tren altında kaldı."
**
Kadın lafıyla
Erzurum havaalanında yolcular uçağa binmişler.
Kapılar kapanmış ve hostes 'sayın yolcular' demiş:
Lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Kimse bağlamamış.
Hostes 'durumu' pilota anlatmış.
Pilot, mikrofonu eline almış:
Hele dadaşlar, kemerlerinizi bağlayın da havalanah.
Herkes bir anda kemerlerini bağlamış.
Hostesin şaşkınlığını gören pilot şöyle demiş:
Erzurumlu, kadın lafıyla iş yapmaz.
**
Fazlası Çarpıntı Yapıyormuş!
Erzurumlu, Bayburt'a gitmiş, kahveye girmiş:
-Hele gardaş bir çay getir de içek.Demiş.
Ve peş peşe 29 bardak çay içmiş.
Bayburtlu sormuş:
-Abi, daha getirim mi?
Erzurumlu, elini kalbine götürüp, yanıt vermiş:
-Yok gardaş. 30 bardak oldu mu çarpıntı yapiy.