Bu yastık bu kanaviçe
Gecelerimi tarumar eden bu lamba
Genzimde gaz kokusu karışır tenime
Ben kaç yaşındayım anne!
Sevdam kaç yaşında?
Adamlığım kaç/
Hor görülen mevsimlerin hüznüyüm
Ne zaman kapı açılsa ödüm yarılır
Ne zaman derim/
O kara gece örecek ağını üstüme
Perdeler bile ürkek kapatıyor
Yastığı göğsüme…
Senin zamanında öyleydi anne
Çaresi yoktu kızların kadınların
Yetim yalanların üstünde
Duvaklanırdı Ayşe kız
Bir öküze yol alırdı
Muradı…
Mecbur değilim!
Kara gölgelerin tenimde hükmüne
Anlıyor musun?
Ben kan çanağı gözlerimde
Birkaç harf büyütmek isterim
Ellerimden soğan kokmasın
Bebeler çekiştirmesin eteklerimi
Beni yalnızlığımın tren yollarında bırak anne
Kan uykusu gözlerimi kapatma
Aydınlığa doğacak onlar/
Senin yazgını boğacak
Ve tüm karanlıklar bir gün şafağa doğacak…