Ellerimizi, yüreğimizi açtığımız zaman
o mülteci çocuklara, o cennet kokululara
elbette bütün masumların yüzleri gülecektir...
Koşarak sınırı geçmeye çalışanlara
adımlarını barışa açanlara
birileri gibi
biz hiç çelme takmadık
ve onlar perperişen aç yatarken
bizim de gözlerimize uyku girmedi biz de tok yatmadık...
Nerede bir insanlık dramı varsa
sahneye koyan biz olmadık asla
ellerinden tuttuk açlığın, yokluğun, kimsesizliğin
ve şahidi idik
göbekleri kalın adamlarda ki sessizliğin...
Biz ki savaşlarda bile kadına çocuğa
sabi sübyan bebeye dokunmamışız
nereden bilecek bizi
elin İngiliz'i, Almanı İtalyanı Fransız'ı...
Ahhh! Bu yüreğimizde ki bitmez sızı
gelin bakalım kadınlar, kızlar, kızanlar
bu ülke kimleri beslemedi ki
kimleri koynunda saklamadı ki
bir küçücük yer size de açarız
eğer ki hakkından gelemezsek açlığın yokluğun yoksulluğun
bilin ki çok naçarız...