Ne güzel bir şarkıydı çocukluğumuzdan kalan Ali Baba'nın Bir Çiftliği Var.
Çiftliğinde kuzuları var meee meee diye bağırır çiftliğinde Ali Baba'nın. Ali
Babanın bir çiftliği var, çiftliğinde eşekleri var Ai Ai Ai diye bağırır,
çiftliğinde Ali Babanın... Ali Baba bu çiftliğinde her çeşit hayvan bulunur
bilirsiniz. Horozundan tut da, kedisine, köpeğine kadar...
Duydunuz mu Ali Babanın çiftliğinde bir de öküzler varmış. Bu öküzlerin yalnız
değişik bir özelliği var, bunlar iki ayaklı öküzlerden... İnsanlık yanlarından
yörelerinden geçmediği için, iki ayaklı öküz olarak adlandırılıyorlar... Baş
Öküz Bey kaçmış gitmiş Uruguay diye bir ülkeye... Hanımı memeliyi de boşamış.
Hanımı memeli neyse göz altına alınmış da binlerce kişinin üzerilerinde ahı
varmış...
Yirmi yedi yaşında öküzlük mertebesine ulaşmak o kadar kolay değil. Her öküz
beceremez yani bunu... Kartlaşmış bir öküz. Kim bilir belki de önümüzde ki
Kurban Bayramında da kesebilirler bu iki ayaklı öküz biraderi ve
yanındakileri... Kestikten sonra derisini nereye bağışlarlar ki onuda
bilemedim. Belki derisini davul yapımında kullanıp müzik dünyamıza katkıda
bulunabilirler...
Nasıl böğürür ki acaba bu öküz kesilirken... Beee Beeee Beee diye mi bağırır
artık bilemiyorum... Bu öküz arkadaş bundan sonra ki hayatının, parası da var
ya haspanın, rahat geçeceğini filan zannediyor da olabilir. Çok sıcakmış
Uruguay denen ülke... Eee bu arkadaşta yıkanmayı pek sevmiyormuş, hep de
cenabet gezermiş, o zaman da kafasında, yanında yöresinde bitler mitler
oluşunca, geride kalan borçlarını da biriktirip, biriktirip bitleri, Bitcoyin
ile ödeyecekmiş... Helal olsun vallahi ne kadar alicenapça bir davranış...
Ali Babanın çiftliğinden kimseye zarar gelmediyse de bu öküzün çiftliğinden
seksen bine yakın kişi perperişan olmuş durumda... Bebek yüzlü de, masum
görünüşlü de bir çocuk. Görünüşüne aldanmış tabi bizim saf ve temiz
vatandaşlarımız... Uruguay nereee Türkiye nereee... Orada da arkadaş müteahhitlik
yapacakmış. Yapsın bakalım. Nasıl olsa para götürdü ya dünya kadar, Uruguay
ekonomisi de düzlüğe çıkar onun götürdüğü parayla...
Ne ince bir davranış ''Geçmiş olsun'' deyip sayın Çiftlik Bank mağdurlarını
aklından çıkartamadığını, gece uykularının kaçtığını da belirtmiş beyzademiz...
Seksen bin mağdurun en az elli bin tanesi de sırayla sabaha kadar rüyalarına
giriyormuş her gece... Ertesi gün de geri kalan otuz bini tekrardan giriyormuş
rüyalarına... Bak sen, demek ki rüya da görüyor karata. Kim bilir belki de
yakında rüyaları kabusa da dönüşebilir... Eskiden bir Banker Yalçın'ımız vardı,
öldü gitti rahmetli... Parsadan vardı, Sülün Osman vardı... Herhalde arkadaş
''Türkiye'ye bir kaç tane dolandırıcı az gelir bir de ben çıkayım da
dolandırıcılarımız ne kadar az ya da eksik demesinler.'' diye içinden geçirmiş
belli ki... Bebek Yüzlü dolandırıcı ananın ak sütü gibi hel..... ne helali yahu
haram zıkkım olsun da karnında paralansın o haram paralar, nefes bile alama,
tuvalete bile çıkama...