kasıkları sancılıydı sevdasızlığın...O doğdu
vücut buldu aşk ,aramı açtı yalnızlığımla

şimdi bak müşkül
maruzatım var
sarıda geçmez benim kızaran yanağım,
beklerim yeşili
dalga boyudur ışığımın,fotosentezimdir
kurudur katranım,
ayağına yapışmasın diye ince sazın
içim sallanmayı bilmeyen salıncak
önemi de yoktur çoğun,azın
şurası göğümdür
O dur...
şurası yerimdir 
O dur
yerden göğe kadarımdır üstelik
koyamam bir yerlere

tamam deniz köpüğüyüm biraz
ki annem de öyle derdi
gemi dumanı
yerebatan sarnıcı
tamam söyleyemiyorum Z leri
ama o kadar kusur
kadının küçük kızında da olur
aslında söylenemeyen o ad,
var ya
hiç acıtmadan canımı
çeneme çok sık vurur
deli balı da şifadır yarama

bak söylemedi deme
o beni en çok sever
bana canım da der
doğum lekemdir o görünmeyen
kırışan alnımın yazısı
çaput bağladığım budanmış dalım
karakovanım
seccadem,ipek örtümdür
evim evi değildir
olsun ne çıkar
takdiri ilahimdir 
can evimde bolca yeri var

sana ne oluyor müşkül...kes bileklerini,
öl sonra

suadiyensanikibinonsekiz
Demir Mutlugil

( Sallanmayı Bilmeyen Salıncak başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 24.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu