Ne zaman umreye giden dostlar görsem. Heyecanım iki kat
artıyor. Dualar, helalleşmeler birbirini izliyor. Sılah-i rahimler artıyor.
Muhabbet kokuyor buluşmalar. Yüzlerde tebessüm hiç eksik olmuyor.
Ne zaman umreye giden dostlar görsem. Gözyaşları birbirine
katılıyor. Misafir etmeler, gönül almalar ve çocuklara armağanlar artıyor.
Eskilerden gelen adetlerin güzelliğiyle muhabbetimiz tazeleniyor. Küçük notlar hazırlıyoruz. Nebiye selam
yolluyoruz.
Ne zaman umreye giden dostlar görsem. Vasiyeti hazır bulunur
cebinde. Ölüme gider gibi. Ama ölüme değil düğüne hazırlanır gibi. Öyle bir
şevkle toplarlar bavulunu.
Ne zaman umreye giden dostlar görsem. Gurbet elde
hemşerilerimle karşılaşmış gibi oluyorum. Umut doluyorum onların sayesinde. Günahlarım
için daha fazla tövbe ediyorum. Nefsimin isteklerini bir nebze de olsa
kırabiliyorum. Ramazana bir ay var. İçimde bayrama susamış bir çocuk telaşı
var. Zaman yaramaz bir çocuk ve hiç yerinde durmuyor. Şimdiden aklımızda
planlar var. İlk iftarı kimde açacağız? İlk kim misafirimiz olacak. Tabi bunlar
nasipse.
Ne zaman umreye giden dostlar görsem. O İhramın içindeki kişi
keşke ben olsam diyorum…
Devam Edecek…