HAYATI VEREN
RUH DEĞİL, İNSANI YAŞATAN DA ÖLDÜREN DE ALLAHTIR.
Kur’an’dan hicret etmiş olan İslam âlemi
ruh insana hayat verir, ruh çıkınca insan ölür bid’atına inanmaktadırlar. Bu
bir zandır. Zan ise şeytandandır.
2/BAKARA-78: Ve minhum ummiyyûne lâ ya’lemûnel kitâbe illâ emâniyye ve
in hum illâ yezunnûn(yezunnûne).
Ve onlardan bir kısmı ümmîlerdir. Onlar (Allah'ın) Kitabı'nı bilmezler,
sadece emaniyeyi (kişilerin yazdığı kitapları) bilirler. Ve onlar sadece zanda
bulunuyorlar.
Maalesef Müslümanların büyük bir
kısmı Kur’an’dan ayrıldığı için bidat ve zanlarla yazılan emaniyye kitaplardaki
insanların dinine uymaktadırlar. Onlar gerçeği bilmedikleri için zanlarıyla
yalan uydurmaktadırlar.
6/EN'ÂM-116: Ve in tutı’ eksere men fîl ardı yudıllûke an
sebîlillâh(sebîlillâhi), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ
yahrusûn(yahrusûne). Ve yeryüzünde
bulunanların çoğuna itaat edersen, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar,
ancak zanna tâbî olurlar. Ve onlar, ancak yalan uydururlar.
İnsanın fizik bedenini yaşatan ruh
değil Allah’tır. Yalnız O yaşatır ve O öldürür. İnsan yetmiş trilyon hücreden
müteşekkil mitekondini denen elektrik üreten jenaratörlerden oluşan indi ilahi
toprağından yaratılmış organik bir makinadır.
15/HİCR-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein
mesnûn(mesnûnin). Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn
olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış
salsalinden) yarattık.
Allah insana 19 afetle yüklü 7
kademede nefs sehvetmiştir.
91/ŞEMS-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Nefse
ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) sevva edene (dizayn edene)
(andolsun).
Ve insana can vererek ona kendi
zatındaki mahfuz ruhundan üfürmüştür. İnsan bu sebeple yaratılmışların en
şereflisidir. İnsandan başka hiçbir varlıkta Allah’ın ruhu yoktur. Cinlerde,
hayvanlarda, bitkilerde ve meleklerde Allah’ın ruhu yoktur.
Cinler de ölürler ama ruhları
çıktıkları için değil, ömürleri bittiğinde fizik bedenleri ölür. Cinler
binlerce sene yaşayabilirler. Onların ölümleri yanarak olur. Öldüklerinde ise
ruhları olmadığı için nefsleri çıkar.
Hayvanlarda ölürler ama onlar da
ruhları çıktığı için değil, ecelleri geldiği için ölürler.
Bitkilerde de yine Allah’ın bir ruhu
yoktur. Onlar da kurur ve ölürler.
Allahütealâ kendi zatından yalnız en
çok sevdiği ve aşkından yarattığı insana üfürmüştür. Ne kadar hamdedip
şükretsek azdır. Bizi cin, bir hayvan veya bir bitki olarak da yaratılabilirdi.
32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus
sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun
içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme
hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Bu kesin bir olaydır çünkü Allah en
son insanı yaratmış ve yarattığı insana can verdikten sonra zatından rahmani
bir beden olarak nefse engel olmak için 19 hasletle yüklü bir ruh üfürmüş ve
ruhu üfürdükten sonra cinlere ve meleklere secde emrini vermiştir. Yani secde
insanın fizik bedenine ve nefsine değil, ruhunadır. Ruh ise Allah’ın zatından
olduğu için gene Allah’adır.
15/HİCR-29: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu
sâcidîn(sâcidîne). Artık onu dizayn edip, içine ruhumdan
üflediğim zaman, hemen ona secde ederek yere kapanın!
İnsan ruhu çıktığı için ölmez. Öldüğü
için ruhu ve nefsi çıkar. Yalnız Allah yaşatır ve Allah öldürür. Ve bütün
insanların öldükten sonra ruhlarını ölüm melekleri alırlar Allah’a geri
götürürler.
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne). Ve
muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar
da Biziz.
İnsanların ruhları dünyada iki defa Allah’a
geri döner.
2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum
ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak
mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O'na döneceklerine yakîn derecesinde
inanırlar.
Birincisi, İnsanların ruhları
öldükten sonra Allah’a ölüm melekleri tarafından geri götürülerek döndürülür.
Bu her insanın yaşayacağı normal bir ölümdür.
32/SECDE-11: Kul yeteveffâkum melekul mevtillezî vukkile bikum summe
ilâ rabbikum turceûn(turceûne).
De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, sizi vefat ettirecek
(öldürecek). Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”
İkincisi ise, kişi yaşarken Allah’ın
ırcı-i emri gereği ruhunu ölmeden önce Allah’a ulaştırır ve Allah’ın ermiş
evliyası, takva ehli kulu ve dostu olur. Ölmeden önce ölür.
89/FECR-28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış
olarak!
Demek ki insanın ruhu çıktığı zaman
ölmüyor, öldüğü için ruhu çıkıyor.
Bu öğreti şeytanın bir öğretisidir.
İnsanın ruhu çıkınca ölür diyerek ölmeden önce ruhu Allah’a ulaştırıp Allah’ın
ermiş evliyası olma yolunun bu şekilde önünü kesmiş oluyor.
Allah razı
olsun.
Burhan AKSU