HALİMİZE ŞÜKRETMEK GEREKİR
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 01
Mayıs 2018
……………………………………………..
Ben bir âlim-ulama değilim fakat, bizi
yaratana karşı her zaman şükretmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Türk ve
İslam da şükür etmek var. Cumhuriyet
Döneminin Milli Eğitim Bakanı ve aynı zamanda şair. Hasan Ali Yüceli Rahmet ile anıyorum. Mekanı
Cennet olsun diyorum. Rahmetlinin bir kitapta, bir yazısını okudum. Yazıyı
aynen almaya çalışıyorum. “Şükrün değerini bilerek şükür edenlerin şükürleri,
Allah katında daha da farkıdır, daha da makbuldür” diyordu yazısında.
Ben bu yazıyı okuyunca, kendi kendime
oldukça duygulandım. Bu kadar yazıyorsun, çiziyorsun. Kaleminizden hiç mi Allah
kelamı çıkmayacak dedim kendi kendime.
Hemen kalemi elime alıp iki adet şiir
yazdım. Belki bir yerde okumuş olursunuz. Birisi “Bir Sevgi Irmağına” diğeri
ise “Gör Beni” Bu şiirleri internet sayfalarımda da okumanız mümkündür.
Öğretmen evinde oturup kalktığım bir
muhterem arkadaşım var. Kendisi ile sohbet ederken, “Ben yaşadığımı şu an için
yaşamak saymıyorum” dedi ve beni üzdü. Arkadaşımın sağlığı yerinde ve her şeyi
var. Bunları tek tek saymayı lüzumsuz görüyorum. Kendisini orada ikaz ettim.
Kabul ettiğini sanmıyorum..
Sadece sağlığımız için ne kadar şükür
etsek az. Ben Askeri okulu gözden kaybettim. Aradan yarım asırdan fazla zaman
geçti. Ben hala o üzüntüyü üzerimden atamıyorum. Diğer yandan da Allaha şükür
ediyorum. Benim gözlerim bozuk ama; Okuyorum, yazıyorum. Kör olup görmeyenler
var. Ayakları kesilmiş insanlar var. Amerikalı Hellem Kellerin gözleri kör,
ayakları topal, kulakları sağırdı.
Kendisine sordular “Sen çatlayıp ölmüyorsun, neden?” Diyerek. “Ben çok mutluyum” diyor. Kulaklarım
sağır, Dünyada olanlardan, bitenlerden,haberdarım. Gözlerim kör, her şeyi
görüyorum. Ahrazım ama anlıyorum, anlatıyorum. Her şeye rağmen mutluyum.
Kulakları sağlam olup da duymayanlar, gözleri sağlam olup da görmeyenler, dili
olup da konuşamayanlar çatlasın” dedi.
Ben de Hasan Ali Yücelin dediğine katılarak, Şükrün değerini bilip,
halimize şükretmeliyiz diyorum. Allah bizleri yüce yaratana karşı isyan eden
kullardan etmesin derken size,
2001 yılında Antalya’da
Mustafa Ceylanın düzenlediği şairler buluşmasında, “Lale Şairi” olarak anılan
ve 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün, annesinin amcası olan Abdullah
Satoğlu bana bir şey anlattı. Ben burada bu olayı sizler ile paylaşmak istedim. Aşağıya aynan
alıyorum.
Adamın bir tanesi camiye namaz kılmaya
giderken ayakkabısı yırtık, içine çamur girince Allaha buğuz etmiş. Yolda biraz
ilerleyince ayakları kesik birisini görmüş. Ya rabbim az önce sana sitem
etmiştim. Benim ayakkabım yırtık. Bir dosttan birkaç kuruş borç alırım.
Ayakkabımı yenilerim. Daha sonrada elimde olunca, borcumu öderim. Ya bu
ayakları kesik adam ne yapsın. Sana Şükürler olsun Ya Rabbim demiş. Saygıdeğer
okurlarım; Bu anlattığım bir efsanede olsa, içinde gerçek payı vardır. Allaha
ve bizi yaratana şükretmeyi ihmal etmeyelim diyorum.
Saygıdeğer okurlarım. Her zaman olduğu
gibi; Beni unutmayın, başka bir sohbet yazım da, sizler ile yeniden buluşalım.
En güzel ve mutluluk dolu günler, hep ve
hepimizin olsun diyorum. Hoşça ve dostça kalınız.