Anadolu, ana yurdumuz bin yıllardan
beri... Güzel insanlar yaşadı bu topraklarda... Yaşadıkları çağlara,
yaşadıkları mekanlara sevgi, saygı hoş görü götürdüler... Anadolu Dervişleri,
evliyaları onlar... Ne öyle şimdiki gibi yüz elli km sürat yapan arabaları
vardı, ne de çoğunun atları... Yayan dolaştılar Anadoluyu, sonrasında
Balkanları ve Orta Asyayı...
Omuzlarında ki çıkınlarında fazla da bir şeyleri yoktu, ancak yüreklerinde
sevgi ve iman vardı... Gittikleri yerlere en başta onu götürdüler... Çoğu zaman
karınları açtı ancak gönülleri tok ve dolu doluydu... Yunus Emre, Hazreti
Mevlana, Hacı Bektaş'ı Veli, Ahi Evran'ı Veli... Gönül erleriydi onlar...
Hamdılar belki ilk baştan, gezerken, insanları tanıdıkça piştiler ve sonunda
yandılar aşk ateşi ile... Rablerinin her sözüne sonuna kadar kandılar...
Güzel insanlar yaşadıkları zamanlara ve mekanlara kendi değerlerini ön plana
çıkartmadan değer kattılar... Az yediler, az uyudular, yerine ve zamanına göre
de az konuştular belki ancak yine de insanlar onların ağzından çıkacak bir
hikmetli kelimeyi duymak için gözlerini ve kulaklarını dört açmışlardı...
Yaşadıkları dönemlerde bir sürü kargaşa, savaşlar da eksik olmuyordu... Yine de
umutsuzluk hiç bir zaman onların kıyısına uğramadı... Hep umut ışığı saçtılar,
hep dolu dolu sevgiden, aşktan, sabırdan dem vurdular... Kimi zaman horlansalar
bile, kendilerini aşağılayanlara dahi hor bakmadılar... ''Yaratılmışı severiz
Yaradandan ötürü.'' cümlesi hayatlarının ana gayeleri idi...
Kimi zaman hiç tanımadıkları bir kapıdan bir bardak su, bir tas ayran içip
coşku ile yollarına devam ettiler... İslam ruhlarının en derin noktalarına
kadar işlemişti... O zaman tebliğ etmeliydiler gittikleri yerlere... Dur durak bilmediler...
İlimden zerre taviz vermediler... ''Hak ne diyorsa o doğrudur.'' dediler.
''Rabbım neylerse güzel eyler.'' cümlesi yol gösterdi onlara... O güzel
insanlar aramızdan ayrılalı çok oldu, ancak bizler onların yaşadıklarını,
yazdıklarını, çizdiklerini, gönüllerinden sevgi ile süzdüklerini okumaya ve
anlamaya çalışıyoruz... Ne mutlu ki bize bu topraklara bolluk bereket kattılar,
insanlık öğrettiler...