Nasıl fark eder yaşamın anlamını
sarı beyaz bir kelebek
memleketimin dağlarında bir çiçekten bir çiçeğe konarken
o güzelim kanatlarını
yağmur damlaları yalayıp da geçerken...
Güneş bilir mi kimi ısıttığını
ya püfür püfür imparatorluğunun beyi rüzgar
es dur dostum es dur
çarpıştır bulutları da nasılsa kan çıkmaz
belki birazdan damlalar toprak ile buluşmaya gelir...
Ya benim yüreğim
bilir mi kapısı sevgiyle açılınca
içerisinde kimlerin olduğunu
birazcık vatanın
birazcık yanımda yatanın
birazcık da ellerimi tutanın
yıllardır orada yer ettiğini...
Hey be hey...
sular seller gibiyim
havalara nispet ben de şimdi
bir elimi uzatsam
yolda kalan birisine bu gün
ya da bir açın karnını doyursam
bir yetim çocuğu kayırsam
karıncalara ekmek koysam
yaşasam yani yaşasam
alabildiğine hayata bir de sevgiye doysam...