Gitmeyeceksin arkadaş, gitmeyeceksin…
Öyle her aklına gelen yere gitmeyeceksin…
Bilir bilmez her çağrıldığın yere gitmeyeceksin…
Düğüne de çağrılsan, cenazeye de çağrılsan gitmeyeceksin…
Ne bayramda ne seyranda, ister gülüp eğlenmeye, isterse ağlayıp dövünmeye gitmeyeceksin…
Kendi gözlerinle görmediğin, bilmediğin, adın gibi emin olmadığın hiçbir yere gitmeyeceksin…
Ne işin var senin düğünlerde, bayramlarda, gülüp eğlenmelerde…
Düğüne gidince çiftetelli, erik dalı oynayıp halay başımı çekeceksin… Cenazeye gitsen mezardaki ölüyü mü diriltip kaldıracaksın…
Ne işin var olur olmaz yerlere gideceğine kır bacağını otur evinde…
Yok, ben de her insan gibi etten kemikten bir insanım, benimde duygularım düşüncelerim var, gülüp neşelenmek, oynayıp eğlenmek, ağlayıp üzülmek benimde hakkım, bu nedenle giderim diyebilirsin elbette. Bil ki bu düşüncelerinde yerden göğe kadar haklısın… Çünkü sonuçta sen de etten kemikten canlı, kanlı bir İNSANSIN…
İşte bu şekilde düşünerek davet edildiği bir düğüne gidip eğlenmek isteyenlerden biriside 21 yıl süresince omuz omuza mücadele ettiğimiz, iyi günümüzü, kötü günümüzü, acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştığımız, birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz can dostum Yücel Doğanşahin’dir.
Yücel Hanım, 21 Nisan 2018 Cumartesi günü akşam saatlerinde TCDD 5.Bölge Müdürlüğünün sosyal tesislerinde yapılacak olan bir düğüne davet edilir.
Davet edildikten sonra aklına takılan bir soruyu benimle paylaştı. Bana düğüne gitmeyi çok istediğini ancak düğün yapılacak yerin giriş çıkışının engellilere uygun olup olmadığını bilmediği için karar veremediğini söyledi. Giriş çıkışı uygunsa gitmek istediğini söyleyen Yücel Hanıma, düğün yapılacak binanın giriş çıkışını öğrenebileceğimi söyledim.
Yıllar önce 1995-96 yıllarında dernek olarak TCDD’nin sosyal tesislerinde sosyal etkinlikler yapmış olduğumuz için aynı yer olabileceğini düşünmüştüm. Aynı yer ise girişinde 7-8 tane kadar merdiven basamağı bulunduğunu ve bu yere de emin olmamakla birlikte bir süre önce engelliler için merdiven asansörü takıldığını duymuştum…
Düğün günü gelmeden TCDD’da çalışan bir tanıdıktan düğün yapılacak yerin girişinde merdiven asansörü bulunup bulunmadığını öğrenerek haber etmesini rica ettim. Sağ olsun tanıdığım kişide bizzat giderek sorup öğrenmiş ve yerinde de görmüş.
Gelin görünkü merdiven asansörü ile binaya girişi sormuş ancak düğün yapılacak salonun bina içinde nerede bulunduğunu, orasının uygun olmadığını sormayı unutmuştum. Ben sormayı unuttuğum gibi tanıdığım kişinin de aklına gidip bakmak ve yerinde görmek hiç gelmemişti…
Düğün günü akşam saatlerinde büyük bir sevinç ve zevkle hazırlanarak ablasıyla Zafer Mahallesinden kalkıp İstasyon Caddesinde bulunan TCDD 5.Bölge Müdürlüğünün sosyal tesislerine gider. Gider gitmesine ancak kapısına vardığında büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaşır. Çünkü merdiven asansörü ile ancak bina girişine kadar çıkıldığını düğün salonunun ise bir kat daha üstte bulunduğunu öğrenir.
Salonun bulunduğu yere kadar asansörün çıkmadığını gördüğünde büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak morali bozulan Yücel Hanım akşamın geç saatlerinde gerisin geri evine döner.
Engelli oluşundan dolayı hiçbir zaman isyan etmeyen Yücel Hanımın yüreğinde isyan fırtınaları kopar. Düşünce engelli insanlar tarafından engellilerin önlerine konulan mimari ve fiziki engeller nedeniyle isyan ederek evine döner.
Yaşadığı hayal kırıklığı yetmezmiş gibi salonda bulunan görevlilerin özrü kabahatinden büyük misali özür dileyeceklerine verdikleri cevaplarla şaşırıp kalır.
Binanın girişinde bulunan yemekhaneye/kafeteryaya genelde engellilerin geldiklerini bu nedenle asansöründe bu kata kadar yapıldığını ve yukarıya çıkmak isteyen engellilere ise kendilerinin yardım ettiklerini söyler… Bu sözleri söyleyenler kendisini de yukarı çıkarmak istemelerine karşı çıkar ve giriş kata çıktığı asansöre binerek iner.
Bu esnada insanca bir yaşamı çok gördükleri için sitem eden Yücel Hanıma salon görevlilerinden biri “Tek bu sorunu burada mı yaşamıyorsunuz sanki. AVM’de ki asansörlere bile insanlar yer vermediği için binemiyorsunuz. Sağlamlar sizden daha çok kullanıyor o asansörleri.” gibi sözler söyler. Orada kalsa tartışmanın büyüyeceğini bilen Yücel Hanım, AVM’deki asansörleri çok rahat kullandıklarını söyleyerek oradan ayrılır.
Sözün özü olarak, bu olaydan da anlaşılacağı gibi yasa çıkarmanın önemli olmadığını anlıyoruz. Önemli olan çıkarılan yasaların eksiksiz olarak uygulanması ve yaptırımın yerine getirilmesidir. Erişilebilirlik ve ulaşılabilirlikte engellilerin yaşadığı sorunlara çözüm getirmek amacıyla yapılan hizmetler dahi engel teşkil ediyorsa ve bunlar görmezden geliniyorsa bu konuda bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Ya engellilerle ilgili 5378 sayılı Engelliler Yasası ile Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği gibi yasaları çıkaranlar, ya yasaları uygulamakla mükellef olan bakanlıklardan, valiliklerden, belediyelerden ya da diğer müdürlüklerden biri veya birileri görevlerini ihmal ederek eksik yapıyor ve yasaları uygulamayarak ya da uygulanmamasına göz yumarak suç işliyordur. Yoksa tek suçlu engelli mi? Sizce suç işleyenler kimler?