CENNETE
GİTMEK İSTEYENLER. İŞTE ALLAH’IN CENNETİ GARANTİ ETTİĞİ AYETLER.
Hiç kimse
ibadetleri ile cennete gidemez diyen Peygamberimize. Sen de mi ya Resulüllah
diye sorar sahabe. Allah’ın Resulü cevap verir; evet ben de ama Allah beni
rahmetinin ve fazlının içine aldı.
Evet cennete Allah'ın
rahmeti ile gidilir. Rahmetin alınabilmesi ise bir niyettir. Allah'a ruhunu
ölmeden önce ulaştırmayı ve onun ermiş evliyası olmayı dilemek işte bu kadar
kolay. Ama şeytan bu niyeti yaptırmamak için her hileyi yapıp türlü mazeretler
uydurur.
Allah’a
ulaşmayı dileyenler şirkten kurtulur ve takva sahibi olur.
30/RÛM-31:
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel
muşrikîn(muşrikîne).
O'na
(Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun.
Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Takva sabi
olanların Allah günahlarını örter ve ona furkanlar verir.
8/ENFÂL-29:
Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum
seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû
olanlar! Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma
özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret
eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.
Takva sahibi
olanlar Allah’ın dostlardır. Allah’ın takva ehli dostlarına dünyada ahirette de
korku yoktur.
10/YÛNUS-62:
E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Muhakkak ki
Allah'ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun olmazlar, öyle
değil mi?
10/YÛNUS-63:
Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Onlar,
âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi
olmuşlardır.
10/YÛNUS-64:
Lehumul buşrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhıreh(âhıreti), lâ tebdîle li
kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).
Onlara, dünya
hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır. Allah'ın sözü değişmez.
İşte O, fevz-ül azîmdir.
Allaha nefs
tezkiyesi yaparak teslim olanlar kullarının arasına girer.
Cennetlere
ise Allah’ın dostları, sevapları günahlarından fazla olan takva ehli kullar
gireceklerdir. Ey Peygamberlerin bile garantisi yok diyen Kur’an’sız din
yaşayan karamsar Müslümanlar. Bu Allah’ın cennet garantisidir.
50/KAF-31:
Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin.
Ve cennet,
takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.
50/KAF-32:
Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin).
İşte size
vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış),
ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar)
için.
50/KAF-33:
Men haşiyer rahmâne bil gaybi ve câe bi kalbin munîbin.
Gaybda
Rahmân'a huşu duyanlar ve münib (Allah'a ulaşmayı dileyen) bir kalple (Allah'ın
huzuruna) gelenler (için).
23/MU'MİNÛN-102:
Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
O zaman kimin
mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
89/FECR-29:
Fedhulî fî ibâdî.
(Ey fizik
vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah'a ulaştırdığın zaman
Bana kul olursun) kullarımın arasına gir.
89/FECR-30:
Vedhulî cennetî.
Ve cennetime
gir.
Allah razı
olsun.
Burhan AKSU