Ey felek sen yandırdın kalbimin ihlasını
Şükür ki kıvransam da duymazsın
nidasını
Anla ki garip düşmüş başımız boş fiyaka
Kavuşmamış bir türlü elbisem de bir
yaka
Kaldırım zümresinin ben ki
hükümdarıyım
Gölgemin gölgesinin bir nokta
kadarıyım
Hal budur diye diye arşınlarım
yolları
Sorarım nerededir şu Allah’ın kulları
Dile zikir gerekken küfrün her hali
moda
Arada hatırlarlar yarım şükürle o da
Bin eşgalin ardında Müslüman değil
müslim
Herkes gibi sorarım nereye gider
neslim
Her fariza ürkütür onca
boşvermişlikten
Yalan yanlış bilgiyle öylesi
ermişlikten
Şu ruhum yara bere acırım esvabıma
Belki ışık olurum yanarak etrafıma
Şimdi derinlerimi yeniden edip fetih
Şu azgın nefsimize olacağım bir fatih
Sor kendine sorgula kendini artık
tanı
Öyle ki kul olmakla yaptığın her
hatanı
Çok geçmeden şu malum zamanın
ihtişamı
Karına yazılsaydı bu anların tamamı
Sen ki nasuh tövbenin kollarına
konasın
Ve artık teslimiyet sofrasında
yanasın
Artık nazar etmede sana doyumsuz
cihan
Adem şahitlik eder değişime an be an…
Adem Efiloğlu