SIRAT KÖPRÜSÜ BİR SAFSATA VE BİDATTİR. ALLAHIN AYETLERİNE YALANLA
İFTİRADIR …!
Allah
Kur’an’da Dünya hayatını yaşarken, bizi kendisine ulaştıracak olan sıratı
müstakim adlı bir yoldan bahsetmektedir.
Ama
asırlardır Müslüman alimleri tarafından kuranda bir tek ayet olmamasına rağmen,
Ahirette kıldan ince kılıçtan keski bir
sırat köprüsü varmışmış, bu köprü cehennemden cennete geçiş köprüsüymüş, kimileri
uçarak şimşek gibi, kimileri koşarak cins atlar gibi , kimileri yürüyerek,
kimileri emekleyerek bu köprüden geçeceklermiş. Münafıklar ve cehennemlikler
sürünerek geçmeye çalışırken cehenneme düşeceklermiş. Cennetlik olan Mü’minler
ise cehennemin üzerindeki bu köprüden doğruca cennete geçeceklermiş gibi bir
hurafe ve bidat dinimize sokulmuştur…
Evvela
Allahüteala cc. Hazretleri hesap görülüp cennetlik ve cehennemlikler belli
olduktan sonra bütün insanları Nebiler, Resuller, veliler dahil tüm cennet
ehlini de cehennemliklerle beraber cehenneme sokacaktır.
19/MERYEM-71: Ve in minkum
illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).
Ve sizden biriniz (bile hariç
olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu),
senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.
19/MERYEM-72:
Summe nuneccîllezînettekav ve nezeruz zâlimîne fîhâ cisiyyâ (cisiyyen).
Sonra takva sahiplerini kurtaracağız.
Ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.
Cehennemlikler cehennemin iç
bahçesinde diz çökmüş olarak beklerken Allah takva ehli cennetlikleri cehennem
katlarını gezdikten sonra oradan çıkarıp cennete ulaştıracaktır.
“Cehenneme yukarıdan düşmek” gibi
safsataların Kur’an’ı Kerim’de yeri olmadığı gibi, Allahütealâ açıkça
cehennemin kapıları olduğunu ve cehenneme gidecek insanların burunları
sürünerek bu kapının alt bölümünden cehenneme gireceklerini ifade etmektedir.
15/HİCR-44: Lehâ seb’atu ebvâb(ebvâbin), likulli bâbin minhum cuz’un
maksûm(maksûmun).
Onun (cehennemin) 7 kapısı vardır. Her kapı için onlardan taksim edilmiş
(bölünmüş) bir grup vardır.
16/NAHL-29:
Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel
mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin.
Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.
39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ
câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum
yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ
ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun
(cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki:
“Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin
âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın?
(Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin
üzerine hak oldu.
17/İSRÂ-97: Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len
tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ
vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem(cehennemu), kullemâ
habet zidnâhum saîrâ(saîren).
Ve Allah, kimi (Kendisine) ulaştırırsa, artık o hidayete ermiştir. Ve kimi
dalâlette bırakırsa (kim Allah'a ulaşmayı dilemezse), o taktirde onlar için
O'ndan (Allah'tan) başka dostlar bulamazsın. Ve kıyâmet günü onları kör, dilsiz
ve sağır olarak yüzüstü (sürünerek) haşrederiz. Onların me'vası (kalacakları
yer) cehennemdir. Ve Biz, onlara (ateşin) her sönmeye yüz tutuşunda (alevli
ateşi) arttırdık (arttırırız).
26/ŞUARÂ-94: Fe kubkıbû fîhâ hum vel gâvun(gâvune).
Onlar (putperestler) ve azgınlar, oraya (cehenneme) yüzüstü (burunları yere
sürtünerek) atılırlar.
Kur’an’ı Kerim’de “sırat
köprüsü” diye bir köprünün varlığını ifade eden tek bir ayeti kerime bile
yoktur. Zaman içerisinde kulaktan kulağa yayılan ve Kur’an’a göre aslı astarı
olmayan bu hurafenin, dini öğretmekle vazifeli olan diyanet gibi saygın bir
kurumumuzca ve imam hatip okulları ile ilahiyat fakültelerinde, insanlara
doğruymuş gibi lânse edilmesi tüyler ürpertici acınacak bir durumdur.
Allah razı olsun.
Burhan AKSU