Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 5.07.2018
Okunma Sayısı : 1099
Yorum Sayısı : 3

SIRAT KÖPRÜSÜ BİR SAFSATA VE BİDATTİR. ALLAHIN AYETLERİNE YALANLA İFTİRADIR …!

          Allah Kur’an’da Dünya hayatını yaşarken, bizi kendisine ulaştıracak olan sıratı müstakim adlı bir yoldan bahsetmektedir.

          Ama asırlardır Müslüman alimleri tarafından kuranda bir tek ayet olmamasına rağmen, Ahirette kıldan ince kılıçtan keski  bir sırat köprüsü varmışmış, bu köprü cehennemden cennete geçiş köprüsüymüş, kimileri uçarak şimşek gibi, kimileri koşarak cins atlar gibi , kimileri yürüyerek, kimileri emekleyerek bu köprüden geçeceklermiş. Münafıklar ve cehennemlikler sürünerek geçmeye çalışırken cehenneme düşeceklermiş. Cennetlik olan Mü’minler ise cehennemin üzerindeki bu köprüden doğruca cennete geçeceklermiş gibi bir hurafe ve bidat dinimize sokulmuştur…

          Evvela Allahüteala cc. Hazretleri hesap görülüp cennetlik ve cehennemlikler belli olduktan sonra bütün insanları Nebiler, Resuller, veliler dahil tüm cennet ehlini de cehennemliklerle beraber cehenneme sokacaktır.

19/MERYEM-71: Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).                                                                                                                                Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.

19/MERYEM-72: Summe nuneccîllezînettekav ve nezeruz zâlimîne fîhâ cisiyyâ (cisiyyen).

Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.

 

          Cehennemlikler cehennemin iç bahçesinde diz çökmüş olarak beklerken Allah takva ehli cennetlikleri cehennem katlarını gezdikten sonra oradan çıkarıp cennete ulaştıracaktır.

 

          “Cehenneme yukarıdan düşmek” gibi safsataların Kur’an’ı Kerim’de yeri olmadığı gibi, Allahütealâ açıkça cehennemin kapıları olduğunu ve cehenneme gidecek insanların burunları sürünerek bu kapının alt bölümünden cehenneme gireceklerini ifade etmektedir.

15/HİCR-44: Lehâ seb’atu ebvâb(ebvâbin), likulli bâbin minhum cuz’un maksûm(maksûmun).                                                                                                                     Onun (cehennemin) 7 kapısı vardır. Her kapı için onlardan taksim edilmiş (bölünmüş) bir grup vardır.

16/NAHL-29: Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.

39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu.

17/İSRÂ-97: Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem(cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâ(saîren).

Ve Allah, kimi (Kendisine) ulaştırırsa, artık o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah'a ulaşmayı dilemezse), o taktirde onlar için O'ndan (Allah'tan) başka dostlar bulamazsın. Ve kıyâmet günü onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü (sürünerek) haşrederiz. Onların me'vası (kalacakları yer) cehennemdir. Ve Biz, onlara (ateşin) her sönmeye yüz tutuşunda (alevli ateşi) arttırdık (arttırırız).

26/ŞUARÂ-94: Fe kubkıbû fîhâ hum vel gâvun(gâvune).
Onlar (putperestler) ve azgınlar, oraya (cehenneme) yüzüstü (burunları yere sürtünerek) atılırlar.

          Kur’an’ı Kerim’de “sırat köprüsü” diye bir köprünün varlığını ifade eden tek bir ayeti kerime bile yoktur. Zaman içerisinde kulaktan kulağa yayılan ve Kur’an’a göre aslı astarı olmayan bu hurafenin, dini öğretmekle vazifeli olan diyanet gibi saygın bir kurumumuzca ve imam hatip okulları ile ilahiyat fakültelerinde, insanlara doğruymuş gibi lânse edilmesi tüyler ürpertici acınacak bir durumdur.

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Sırat Köprüsü Bir Safsata Ve Bidattir. Allahın Ayetlerine Yalanla İftiradır …! başlıklı yazı mihrimah tarafından 5.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu