Online Üye
Online Ziyaretçi
ODTÜ, 1970li yıllarda enternasyonal marşı çalan bir gençliğin hakim olduğu, sola meyilli ateist gençlerin okuluydu. Sonraları öyle değişti ki, beş bin kişilik camisi mütedeyyin öğrenciyle dolan, bambaşka bir nesil öğrenciyi eğitir oldu. Bu yüzden bir rivayete göre, 1990lı yıllarda buradan mezun olmuş memurların aldığı yabancı dilden sınavsız para yardımının önü kesilmiş, sınav şartı getirilerek yalnızca bu sınavda geçerli not alanın maaşına ek ücret verilmeye başlanmıştı. Bu okuldan mezun olmak demek, her işin, aşın önünü açıyordu, mezunlarına bonus dağıtır gibi destek çıkılıyordu. Hala bu yargı kısmende olsa devam da ediyor.
Nedense son seçimlerden sonra Cumhurbaşkanımıza oy veren seçmenleri hayvan yerine koyan pankartlar asılmış. Böyle öğrenciler varmış demek ki, tıpkı 1970li yıllardaki gibi, üzüldüm…
Üniversiteler, öğrencinin kişiliğini bulduğu, değişik felsefelerin tartışıldığı, ülkenin geleceğinin şekillendiği neslin yetiştiği muhteşem yerlerdir. Ancak, bu özgürce, fıtrata uygun, düzeyine ve anlayışına paralel yapılmalıdır. Öğrenciyi yanlış yönlendiren, kandıran, kendisini aşağılanmışlıktan kurtaracağını iddia eden yanlış odaklara yönlenmesi de arzulan şey olmasa gerektir. Eğer bu şekilde paylaşım yaşanıyorsa, gelecekte nasıl siyasi iktidarlar olacağı vahimdir. Bu şekilde yön bulmak, kalabalığın ortasına atılan bombaya benzer, bu patlama da o kadar kişi ölür ki… Atan bir provokatördür. Ölense, onları yanlışa sevk edendir.
Kişi ancak, kendisine fayda veren, hem bu dünyasını hemde öbür dünyasını kurtaran, ona yön verecek her yolun, Kur’an ve sünnet çizgisinde şekillendiren yeni açılımlara odaklanmasıyla meşgul olmalıdır. Eğer yaz günü palto giyiyorsanız ve sizi yargılayanlara ben üstümü örtmek için bunu giyiyorum derseniz, bu nasıl bir felsefe olur ve inandırıcı da… Takdir sizindir.
ODTÜ veya diğer okullarda ki okuyan ey gençler; dünyanın hiç bir yerinde yaşam güllük gülistanlık değil inanın. Siz hangi ülkeye gitseniz, ülkemizdeki yaşananlardan daha fazla ezilir ve ancak bulduğunuz işle yalnızca karınınızı doyurursunuz, aldığınız para ile. Kimse sizin yakışıklı veya güzel olmanıza bakmaz, gözünüzün yaşına da… Fırsatınız olursa üniversitede okurken gidin gezin oraları, stajınızı oralarda yapın! Onların bayatlamış felsefelerinin nasıl tiksindirici şekilde yaşandığına şahit olun. İnancın nerdeyse kaybolduğu, maddesel varlığın daha da ön plana çıktığı, değerlerin yalnızca kanunlar çerçevesinde itaatle mümkün olduğu bir çok örneklere şahit olacaksınız. Pankartları kaldırırken, liderlerinize küfrederken, eleştirirken, lütfen dikkat edin. Artık bu ülkeyi karıştırmaya kalkan, sorumsuzca fikirler üreten, sloganlar atan, boşu boşuna gerek ve kandırlan ortama ve ona kanan gençliğe gerek yok. Gençler, aklınızı başınıza alın, sizi kullanmalarına asla izin vermeyin.
Saffet Kuramaz