Gönlümün türabında, aşka düşse bakışlar

Kırılan gölgelerin, ardından yağmur başlar

Satılan emeklerim, yanar biter nakışlar

Meyve veren ağaçtır, yetenek çakıl taşlar

 

O yüzden ustalara, serap olur giderim

Yanık bir divan gibi, aşka düştüm beterim

 

Sermayesi güzelse, serveti hep doludur

Onu meşhur kılacak, sol eli sol koludur

Düşünme delirirsin, bu tanrının yoludur

Servet parada değil, insan kul olur yaşlar

 

Bitecek çilelerde, yol uzatır giderim

Yanık bir divan gibi, eskisinden beterim

 

Türküler şiirlerle, baş tacı edilirken

Sohbete muhabbete, beraber gidilirken

Bir gün olur çer ağa, tanesin dizilirken

Bir damlada bir hiçsin, unutur akıl başlar

 

Karaya vurmak için, rezil olur yeterim

Yanık bir divan gibi, benliğimden beterim

 

Unutmam ihanetin, kalbe değen elini

Döşüm iman tahtası, delip geçen dilini

Sözüm edep namustur, kıvırmadan belini

Söz düşünce sükûta, konuşacak bakışlar

 

Direnmem yalnızlığım, dipsiz kuyu giderim

Yanık bir divan gibi, sensizlikten beterim

 

 

( Yanık Divanı başlıklı yazı prens tarafından 26.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu