/senden önce yazdıklarımın hükmü kalktı
Senli şiir yazmak için dantellenmiş kağıt
Sustuklarım bana ağır, sana ağıt/
Nefesini öpmediğimden dilim hicran tadıyor
Ay kesiği bir kızıllık düşüyor gözyaşlarıma
Düğümleniyor kirpiklerimde gidişin
Saçımda çığlaşan çiğ taneleri
Sakalımda zemheri
Uçuruma tutunmuş cılız bir dal yüreğim.
Ki şimdi senin ay beyazı teninde
Yabancı soluk alışlar
Benim çöle dönmüş tenimde
Damağıma yapışmış ağıtlar gezinmekte...
Yağmur değildi sırılsıklam kaldığım ardında
Tüm aşıklar ağladı üstüme.
Ve senin güneş sarısı saçlarında gri bulutlar
İçinde azalan birikintilerim
Döküntülerim, bırakıp gittiğin kısa yol hikayesinde.
Çıksan çıkmaz bir sokağın dehlizlerinden
Yüzüne bakılmayacak kadar kirlenmişsindir
Anlarım!
-aşk kokan dilde kalan diş izlerinden, kirlendiğini-
Ve benim düş kurduğum sevda
Beyaz, ak pak, pamuk tarlası yüzümde .
Sen şimdi balkonunda
Islak bir şiir kurutursun
Yüreğinde zindan kurup aşkımı avutursun
Ah öpülesi saçlarında ellerim tutsak kalsa
Oysa ben seni beyaz gönderdim
Her yanı kedere bulamak niye?
Bırak rakı bardaklarına deniz dolsun şimdi
Tuzlu göz yaşım gibi
Hatıram kalsın...
Ardım sıra gel
Ayak izlerim aşkın gölgesi
Gel ayrılığı yollara gömelim
ayrılığın
Allah belasını versin
Ellerimi tut
Tut ellerimi
b e r a b e r ö l e l i m.
(
Güneş Sarısı Saçlarında Gri Bulutlar başlıklı yazı
Mehmet Avcı tarafından
3.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.