Spor giyimli kadın bahçeyi geçerek müstakil, villa tipi evin kapısında dikildi. Kapının aslan başlı tokmağını tutup arka arkaya vurdu. Kapıyı aşağı yukarı aynı yaşlarda başka bir kadın açtı. Sevinçle sarıldılar. “Serap!” “Sinem! Bunca zaman… Değişmemişsin.” Ufak bir çocuk eşiğe çıkıp kadının eteğini çekti. Kadınlar çocuğa baktılar. Çocuk biberonunu gösterdi. “Ma-ma!” Misafir kadın eğilip çocuğu kucağına aldı. Gözlerinde tuhaf bir hayret vardı. Çocuğun saçlarında parmaklarını gezdirip yanaklarını sıktı. “Çok gerçekçi.” Mutlulukla ev sahibi kadına baktı. “Konuşturmayı da başarmışsın.” Diğeri gülümseyerek “Senin ki aşağıda.”
Yönetim
kurulu salonunda gergin toplantı devam ediyordu. Sinemle Seraba öfkeli bakışlar
çevrilmişti. Sinem soğuk bir tavırla “Daha ne kadar tekrarlatacaksınız.
Projeden uzaklaşmam gerekli. Sinirlerim altüst oldu.” Masanın başında oturan bakışları
karanlık adam ellerini masaya koydu. Gözlerini kırpmadan Sineme baktı. “Yapay
zekâydı robottu bu işlere epey yüklü yatırım yaptık. Başına da sizi getirdik.”
Sinem ayağa kalktı. Kafese alışmamış aslan kadar huzursuz, bakışları endişe
dolu “Hem düğünüm…” yanında oturan Seraba başını çevirdi. “Bir şeyler söyle,
ben… Dayanamıyorum.” Serap ayakta kasılıp kalan Sinemin elini tutup oturttu.
“Sinem hanım toparlanana kadar uzaklaşabilir. İrtibatı koparmayız.”
Çeşit
çeşit insan benzeri robotların imal edildiği laboratuvarda mesai sona ermiş,
arka tarafta oda kapısından sızan ışık robotların gölgesini duvarlara
düşürmüştü. Sinemle Serap karşılıklı sandalyelere oturmuş konuşuyorlardı.
Serabın keyfi yerinde sandalyesine yaslanmıştı. “Sinemciğim, gerilme bu kadar.
Elbet konuştururuz.” Sinem’in saçı başı dağılmış, tükenmiş bir halde
dirseklerini dizlerine dayamış yere doğru başını sarkıtmıştı. Doğruldu. “Başım
sanki çatlayacak.” Ayaklandı. Hemen arkasında üzerinde bir çocuk büyüklüğünde
robotun oturduğu masaya döndü. Sandalyesini hızlı bir hareketle altına çekti.
Robotun yanındaki klavyeye uzanıp yazmaya koyuldu. İşi bittiğinde geri çekilip
kollarını kovuşturdu. “Konuş!” Robot yankılı sesle “Ne söylememi istersiniz?”
Sinem’in sesi sertleşti. “Ne istersen!” Robot tekrarladı. “Ne söylememi
isterseniz?” Sinem öfkeyle kalkınca arkasından Serap sokuldu. “Sakin, sakin!”
Sinem robotu omuzlarından sarsıp yere yuvarladı. “Konuşşş!” Serap Sinemi
belinden kavrayıp uzaklaştırmaya çalışıyor, Sinem robotu tekmeliyordu. Serap
kapıya doğru seslendi. “Güvenlikkk!” Arası geçmeden iki güvenlikçi koşarak
içeri girdi.
Araba yavaşlayıp fabrikanın önünde durdu. Şoför koltuğunda oturan adam sinirli sinirli etrafına bakıyordu. Hemen yanında Sinem gergindi. Radyoyu kapattı. “Bir şey söylemeyecek misin?” “Sinem, düğünü ertelemenden bıktım usandım.” Direksiyon simidine yumruk atınca Sinem'in yüreği hopladı. “Varsa yoksa şu robot.” Sinem şoka girmiş gözleri dolu arabadan inip kapıyı çarptı. Adam arkasından seslendi. “Sinem, çok üzgünüm!”