Gizemli
gözlerinde efsunludur bakışlar
Deryaları
alt etmiş gül rengin kaybolmasın
Müjde
düştü suyuna gözyaşında akışlar
Yedi
düvel içinde yeşilin gam bulmasın
Pınarlardan
süzülen ışığına varamam
Gizemli
bakışları esir olup aramam
Bildiklerim
yeterli yok terazinde denge
Âdemoğlu
bir tuhaf bakarsan hamuruna
Eller
doğru söylemiş çok kuvvetliymiş çenge
Fazla
söz; olur ziyan! Kusuru görsen yine!
Dünyaları
verseler bir daha adım atmam
Dev
gördüğüm aynaya felek zehrini katmam
Sual
etme külüme sen yürekteki mahşer
Aklı
yitik yerlerde, şaştı; soluk geceler
Mayısı
dert edinen yıldızda umut eşer
Aşk dehlizinde ateş yaktı dili heceler
Kimsesizler
koyuna ‘Leyla- mecnun’ yazarım
Nihayeti
olmayan gönüllere kızarım
Tökezlerken
ayağım bulutların içinde
Süslenmez
hayallerle yaşanmıyor nafile
Aşk
dikeni kanatır ‘Oyun oynar’ biçimde!
Aynı
gönül yolcusu olamadık el ele
Hüznü
saklı divane, dönüp durur avare
Üç
günlüktür bu dünya aşk dediğin biçare!