Bu anlatacaklarım birebir tanık olduğum bir olay olup bir banka müdürü ile
bir iki tanıdık esnaf arasında geçmiştir, rencide olmamaları için isimleri
değiştirilmiştir...
Seksenli yılları yaşayanlar, o yıllarda benim yaşımda ve benden daha büyük
olanlar bilirler yurdumuzda bir banker furyası vardı. Bu bankerler o zamanki
devlet bankaları ve özel bankalardan o gün oluşmuş piyasa şartlarına göre en az
beş on puan fazla faiz veriyorlardı. Haliyle vatandaşlarımız da bankalar yerine
özel finans kurumu olan bankerlere götürüp parasını seve seve yatırıyordu.
Tanınmış sinema sanatçılarımız da bu bankerlerden birinin reklamını yaptılar
televizyonlarda aylarca...
Özel bir bankanın Ulus Şubesi Müdürü olan İsmail Bey esnaflardan Cengiz Bey ve
Ali İhsan Bey ile iyi arkadaştı. Zaman zaman Cengiz Bey'i iş yerinde ziyaret
eder, civarın sevilen esnaflarından Cengiz Bey de arkadaşı Ali İhsan ve İsmail
Bey'i yemeğe götürürdü. Ali İhsan Bey ile Cengiz Bey'in banka müdürü İsmail
Bey'den çok önce sağlam dostlukları ahbaplıkları vardı, kadim dosttular,
birbirlerinin her sırlarını bilirlerdi...
Ali İhsan Bey çevrenin sevilen ve bir o kadar da esprili şaka kaldırır
esnaflarındandı. İnsanları tatlı tatlı makaraya sarar, sararken de hiç renk
vermezdi, insanları makaraya sardığını bir tek onu çok iyi tanıyan bir kaç
değerli dostu bilirdi. Tanımayan insanlar anında attığı zokayı yutardı...
Banker olayı ortaya çıktıktan sonra, bankerler beş altı ay içinde birer birer
gümlemeye iflas etmeye başladılar. Haliyle yüksek faiz alacağını zannedip o
bankerlere para yatıranlar da büyük bir hüsrana uğradılar, dizlerini dövüp
durdular...
Bir gün Cengiz Bey'in dükkanında bir aradaydılar. Ali İhsan Bey banka müdürü
İsmail beye dönerek aynen şöyle dedi ''Ya İsmail Bey , sen banka müdürüsün bu
işleri iyi bilirsin, az biraz birikmişimiz vardı gittik şu ünlü bankere
yatırdık, üç beş ay tıkırındaydı işler ama sonra hepsi battı gitti, sen
tecrübeli bir bankacısın ne diyorsun ? '' İsmail Bey Ali İhsan Bey'i bir kaş göz
işareti yaparak sessiz bir yere çekti ve söyledikleri aynen şuydu : ''Sus sus
ben........Bankasının Şube Müdürüyüm ama o bankere ben de para yatırdıydım
benim de aşağı yukarı bir sıfır araba parası gitti, aman ha sakın kimselere
söyleme rezil olurum sonra rezil olurum.''
Ali İhsan Bey'in attığı zarfı Banka Müdürü İsmail Bey yemişti ama bu olayı da
bir kaç değerli dostunun dışında kimseye anlatmadı. Yazan kişi de onlardan izin
alıp isimleri değiştirerek kaleme almıştır...