EDEBİYAT
ETKİNLİKLERİNDEN İZLER
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 2 Ekim 2018
…………………………………………………………………
Şunu başta söylemem gerekiyor. En kötü
bir faaliyet, hareketsiz kalmaktan çok
iyidir. Sanat dünyasında bir çok
arkadaşlarımız, ülkemizin çeşitli illerinde, müzikli şiir dinletisi
yapıyorlar. Tezgahta bezi olanlar az veya çok, bu yolda uğraşı veriyorlar. 29 Eylül 2018 tarihinde de
Gaziantep’te İpekyolu Kültür ve Sanat
etkinliği Ali Duysak kardeşimiz
tarafından yapıldı. Ben etkinliğe katılmadım, çünkü ben her davete iştirak
etmiyorum. İlimizde de olsa. Fakat ilimiz dışından bu etkinliğe iştirak edenlerden bir çok tanıdığım
arkadaşlarım vardı. Beni telefonla sağ olsunlar aradılar. Bunları
Gaziantep İli Şahinbey İlçesinde bulunan
“BURAK PARK” otelinde ziyaret ettim. Bunların içinde Bahar Aydan, Ayşe Atçı,
Hülya Özcan Çapar, Gülsen Aksoy, Ünal Çınar, Aşık Mahmut Karadaş, Zeki Çelik,
Orhan Oyanık, Suzan Aydemir, Songül Yurdagül Aksoy gibi isimler
vardı. Kültür Sanat ve Edebiyatla
uğraşmak, okumak, yazmak çok güzel bir
uğraşıdır. Yalınız şunu üzülerek söylüyorum, günümüzde yazan okuyandan
daha çok görülüyor. Bu biraz
düşündürücüdür. Aklımdan şu da geçiyor. Acaba kayda değer ürünlerin çıkmadığı
için mi diyorum. Benim gözlerim yeterince bozuk. Fakat ciddi bir eser elime
ulaşınca, onu okuyup bitirmeden
elimden bırakamam. Edebi ve sanatsal değeri olmayanları da elime almak istemem
ve kitaplığıma da koyamam. Konuyu biraz dağıtır gibi oldum diye düşünüyorum, lütfen beni bağışlayınız.
Herkes etkinlik yapıyor da, Almanya’da
KAPADOKYA KÜLTÜR DERNEĞİ’nin değerli
başkanı Mümin ULUC Beyde yapıyor. Hem de, sayısız etkinlikler ve programlar
yapıyor. Şairler buluşmasını 3 defa yaptı. Ben üçünde de davetliydim ve
bulundum. Mümin ULUC Bey, kendi işlerini düzenledikten sonra, bizi bir sürpriz
olarak çağırır. Hem de çok önemli kişileri çağırır. Çağırdıkları şair sayısına
baktığımızda Almanya’dan, Hollanda’dan, Fransa’dan ve Türkiye’den, olmak üzere toplam
30 kişiyi aşmaz. Programlar 3-4 ilde gerçekleşir. Örnek verecek olursak,
başta Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Kozaklı gibi
yerlerde gerçekleşir. Katılımcıların duvarı boydan boya kaplayan
posterleri ile sözü edilen illerin duvarları
süslenir. Sözünü ettiğim Zat’ı muhterem defalarca Almanya’da, Kanal Avrupa TV de benim ile canlı bağlantı yaptı. Mümin Uluc Bey, programa çağıracağı şairlerden
program bittikten sonra birer şiir ve özgeçmiş ister. Gelecek etkinlikte,
aldığı şiir ve özgeçmişi çıkarmış olduğu antolojide yayımlayarak, bizlere ikinci Programda teker teker ücretsiz olarak dağıtır.
Şairlerin 3-4 günlük programdaki masraflarını
kendisi karşılar. Diyeceksiniz nereden karşılıyor? İstanbuldaki
sakatlara dağıttığı 1500, tekerlekli sandalyenin dağıtımını nereden
karşılıyorsa, her halde bu masrafları da oradan karşılıyor. Geçen yıl
üçüncüsünü yaptığı program sonrası sizin yol masraflarınız oldu diyerek, bize birer tane zarf hazırlamıştı. Biz bu zarfları bütün ısrarına rağmen almadık. O zaman ben bu
paraları bir hayır kurumuna vereceğim. Sizin hayrınıza olsun dedi. Ayrıca
bizlerden yine birer şiir ve özgeçmiş aldı. Ne zaman etkinlik yapar? Bizleri ne
zaman çağırır? Bilemiyoruz. Ama, bekliyoruz. İnşallah yaradan kavuşturur
diyorum.
Buna benzer şiir etkinliğini 3 defada Amasya
İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde, Ali Rıza Atasoy Hocamız yaptı.
Yardımcıları Fesih Aktaş ve Ömer Celeb
idi. Fesih Aktaş Hocamız defalarca bana telefon
açtı. Kesin gelecek misiniz
diyerek. Geldiğinizde, otobüs biletlerini saklayın size ücretini ödeyeceğiz
dediler. Hiç bir yerde, hiçbir zaman
sözümden yalan çıkmadım. Fakat Ali Rıza Atasoy Hocamın iki davetine de
acil işim çıktığı için gidemedim. Daha doğrusu Allah nasip etmedi. Üçüncü etkinliğe de haklı olarak beni çağırmadılar.
Az kalsın unutuyordum. Adem Yıldırım Bey
bizi 23 kişi Erzincan’a davet etti. Bazı arkadaşlarımız gelemeyince 18 kişi
olduk. Erzincan da, 3 gece yattık. Bizi en güzel bir şekilde ağırladı. Hele programın
son gününde Erzincan’ın Üzümlü ilçesindeki
güzelliği ve Erzincan Şelalesini unutmam mümkün değil. Hat da “Resmettim Erzincan’ı”
başlıklı bir şiir yazdım. Tıpkı Antalya da, Sivas da yazdığım gibi. İnternette bulup okumanız mümkündür. Erzincan şelalesi bir
rüya görmüş gibi geldi bana. Yanımda Sabit İnce, Yıldız Toksöz, Mehmet Nacar ve
Şemsettin Dervişoğlu’nu hatırlıyorum. Burada paradan çok söz ettim ama, Erzincanda da hiç bir masrafımız
olmadı. Sağ olsun genç arkadaşımız Adem
Yıldırım bey.
Ocak 2007 tarihinde kısa adı GASED olan
Gaziantep Kültür Sanat ve Edebiyat Derneğini, Gaziantep Vali Yardımcısı Gökhan Veli Kişioğlu başkanlığında
kurduk. Sözü edilen derneğin ben kurucu üyesiyim. Türk Dünyasında Şairler Buluşması
adı altında 2 etkinlik yaptık. O zaman
biz de, Gaziantep’e çağırdığımız
şairlerin bütün masraflarını karşılamıştık. Bu dinletiye Azerbaycan’dan Prof.
Dr.Tamella Aliyeva Abbashanlı, Kıbrıs’tan Beste Sakallı, Eskişehir’den Rasim
Köroğlu gibi bir çok isimleri hatırlıyorum. Burada adını unutup da yazamadıklarım lütfen beni
bağışlasınlar.
Daha öncede Gaziantep Valisi Sayın
Lütfullah Bilgin Zamanında Zeugma şiir dinletisine Rahmetli Bekir
Sıtkı Erdoğan, Cemal Safi, Azerbaycan’dan Abbas Abdullah Hacaloğlu, ve nice
sanat adamları Gaziantep’e çağrıldığında, dinletide okunan şiirler
kitaplaştırıldı ve şairlere dağıtıldı. Bütün masrafları da Gaziantep Valiliği
karşılamıştı. Bu dinletide Gaziantep’ten Ali Çapan, Ahmet Ayaz, İbrahim Halil
Aycan, Tamer Abuşoğlu ve Doç. Dr. Behiye
köksel gibi isimlere yer verilmişti. Ben etkinlikte şiir okumamıştım. Ama kitaba dinletide okuyacağım şiirimi almışlardı. Çünkü dinletide hangi şairin, hangi şiiri okuyacağı önceden
belirtilmiş ve liste yapılmıştı. Ayrıca bu listenin bir sureti de Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne
verilmişti.
Ben Kültür Sanat ve Edebiyat adına
güzel ve anlamlı hizmetler yapan, Başta
Mümin Uluc olmak üzere, Ali Rıza Atasoy Hocamı, Yardımcılarından Fesih Aktaş ve Ömer Celeb Hocamı, Sayın Valimiz Lütfullah
Bilgin’i, Vali Yardımcımız Gökhan Veli
Kişioğlunu, Adem Yıldırımı, çanı
gönülden kutluyor, sağlık ve afiyetler diliyorum.
İnşallah bundan sonra edebiyat etkinliği yapan
kardeşlerimiz yukarıdaki bahse konu isimleri kendilerine örnek alırlar diye
düşünüyorum. Kendilerine örnek alırlarsa, yaptıkları işin bir anlamı ve değeri olur kanaatindeyim.
Saygıdeğer okurlarım bu günlük de bu kadar.
Beni unutmayın, sizler ile bir başka sohbet yazımda, yeniden buluşalım. En güzel
ve mutluluk dolu günler, hep ve hepimiz
olsun diyorum. Hoşça ve dostça kalınız.