NASIL
BİR ÜLKEDEYİZ?
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 9.10.2018
………………………………………………………….
Saygıdeğer okurlarım; Lütfen sinir
sisteminiz bozulmasın da; Biz nasıl bir
Dünyadayız demiyorum da, nasıl bir ülkedeyiz diyorum. Ülkemiz bir cennet misali
de, insanlarımızı tarif etmek çok zor bir şeydir. Bu güzel ülkemize fesat
sokanların, insanlığa ihanet edenlerin inşallah Allah belalarını verir diye
düşünüyorum. Şunu da söylemek isterim; Nevzan Tevfik “Boka bok deme, boklar ar
eyler; Katresi bokun üstüne düşse, boku berbat eyler” Diyor. Sanırım,
eşeklere, hayat kadınlarına çok hakaret ediyoruz. Birisi bir yanlış
yapsa, eşek gibi insan ve ya orospu
çocuğu diye, eşekleri ve hayat kadınlarını küçümsüyoruz, hakaret ediyoruz. Hal bu ki, öyle insan
kılıklı yaratıklar var ki, o tip yaratıklara insan demeye binlerce şahit
gerekir.
Türk’üz diyoruz, Müslüman’ız diyoruz, övünmekte
mangalda kül bırakmıyoruz evvel Allah.
Yalan, dolan, sahtekarlık, gıybet gibi
özellikler hep bizde. Yalan söyler, söz verir sözünde durmaz. Bu kadar Avrupa
ülkelerinde yarım asırdan fazla
çalışanlarımız var. Ben bir gün,
birisinin bir gavur bana yalan söyledi veya alacağımı vermedi, beni dolandırdı
diyeni duymadım. Ama bizim ülkemizde bu gibi insanlar o kadar fazla ki,
sayıları bile belli değil. Ben bu tür insan kılıklı yaratıkları göre göre
kültür-sanat ve edebiyat etkinliklerine de katılmaz hale geldim. Bu tür
insanlar her yerde varlar.
Behlûl Dane Hazretlerine demişler ki,
seni mahalleye muhtar yapacağız ne
dersiniz? Behlûl Dane Hazretleri sormam gerek diyor ve değnekten ata binip koşuyor. Soranlardan birisi
bunu takibe çıkıyor. Behlûl Hazretleri bir yere
gidiyor ve değneği insan dışkısının içine sokup karıştırırken, Beni mahalleye
muhtar seçecekler ne dersiniz diyor ve dönüp geliyor. Geldikten sonra da olmadı,
razı olmadılar diyor. Behlûl Hazretleri değneği insan dışkısının içine sokup da sorduğunda kulağına şöyle bir
sesler gelmiş. “Bakınız, bizim her birimiz bir nimet idik. Kimimiz baklava,
kimimiz börek, ve türlü türlü taam idik. İnsan içine girince bu hale
geldik. Halimizi görüyorsun. Aman ha
aman kabul etme” Diye sesler gelmiş. Ben
de bu sebepten bir çok yerlere gitmiyorum. Haaa iyi insanlar yok mu diyeceksiniz?
İyi insanlar da çok. Fakat insanların
dikkatlerini üzerinde toplayıp
da, moral bozanlar hep kötü insanlardır, Allah yüzlerini yüzümüze göstermesin
diyorum ama, yine de sözünü ettiğim kötü
insanların yüzlerini görüyoruz. Çünkü hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hepimiz bu
ülkenin insanlarıyız. Ne kadar da görmek istemeseniz bir yerlerde kötü insanlarla karşılaşıyorsunuz. Hal ve hareketlerimizde insan
olmanın gereğini bilmeliyiz. Eğer bunu bilmez isek
durumumuz kötüye gider. Cennet gibi
Dünyayı çöplüğe çevirmekten ziyade, cehenneme benzetiriz. Zaten kendini
bilmez bir çok bölücülerin ülkemize verdikleri zararın bedelini ödüyoruz. Hem
de çok zorluklar içerisinde. Rahmetli Süleyman Demirel’in tabiri ile yazık
ve günah değimli?
Ben burada sözü uzatmadan sizi aşağıdaki
şiirimle baş başa bırakıyorum. Beni
unutmayın, sizler ile tekrar buluşalım. Mutluluk dolu günler, hep ve hepimizin
olsun diyorum. Hepiniz hoşça ve dostça
kalınız.
ÇOK GÖRME
Çok
görme miskince haykırışımı,
Efkarımı deste deste gül ettim.
Sevdanın yoluna koydum başımı,
Ham sözleri bal küpünde bal ettim.
…
Ben
Yunus Emreden aldım ayağı,
Kul Himmetle tamamladım uyağı.
Öz nefsimden yiye yiye dayağı,
Yüreğimi yoksullara yol ettim.
…
Senelerdir
kendim ile yarıştım,
Sabır dedim namertlerle barıştım.
Aka aka bir ummana karıştım,
Sol yanımı gönüllere sal ettim.
…
Hayat
bir yokuştur hem de bilmece,
Ulu Tanrım büyük yüceden yüce.
Can dostu rüyamda gördüğüm gece,
Ayaz Bey’i tatlı söze kul ettim.
Ahmet
AYAZ