Öyle severiz ki Papaz Kaçtı Oyununu, hatta bayılırız... Bir oynayalım dedik
arkadaşlar ile mahalle kahvesinde... Aldık kağıtları elimize. İyice karıştırdık
iskambil destelerini, ama birilerinin Orta Doğuyu, Asyayı, Avrupayı
karıştırdığı gibi değil tabi ki, biz iskambil kağıdı karıştırıyoruz... Kan da
çıkmıyor, can da çıkmıyor...
Oturduk masanın dört bir tarafına. Papazı kim bulursa, elinde kalacak sonrası,
sonrasında ise al başına belayı. Kaybedecek tabi ki papaz elinde kalan, masaya
gelen çayları, çorbaları, kesme şekerleri, kırılan bardakları, katık ettiğimiz
simitleri hepsini ödeyecek.
Oyun başladı son hızıyla. Bu papaz da başka papaz. Bir orada bir burada
ortalığı karıştırmak ile meşgul. Eskiden bilirsiniz Kıbrıs'da Paşpiskopos
Makaryos diye bir papaz vardı, Türk Düşmanı, hakikaten pis bir koposdu,
sakalları uzatmış, başında bir başlık... O da kaçamadı ölümden geberdi gitti,
mortingen yani sizin anlayacağınız...
Papazı eline geçireni terler basıyor her ne hikmetse... Bu dürzü papaz da ne
menem bir halt ise, alanın hem elini hem de yüreğini yakıyor. Bir de huyu var
bu papaz her zaman pilav yemiyor. Bazen makarnaya saldırıyor, bazen sulu yemeği
tercih ediyor. Bazen yanına kol böreği alıyor, tatlı oldu mu Vezir Parmağı
yiyor zaman zaman. Bir değişik papaz bu da yahu, anlamadım gitti... Başka başka
papazlara da pek benzemiyor.
Dört papazdan üçünü çıkardık oyundan, kala kala tek papaz kaldı oyunda. Tek
papaz bile ortalığı karıştırmaya yetiyor. Papaz yüzünden Sam Amca ile de papaz
olmak var eninde sonunda. Önemli bir konu, sadece Sam Amca ile papaz olsak iyi
bir de bunun Jandarma Başçavuşu emeklisi Tramp Dayısı var. O karışmasa her bir
şeylere, papaz da olmayız kimselerle, papaz da biz de kalır... Hayır bir de şu
var ''Bana faydası olmayan papazın da Kilisesini ............ '' Noktalı
yerleri siz doldurun artık canım. Benim terbiyemi aşıyor oralar biraz...
Arada bir de papaz uçurmak lazım da lazım olmaya, o sizin bildiğiniz gibi değil
yani papazkarası şarabıyla olmayacak. Atacaksın bazı papazları bir tane kargo
uçağının hangarına, havalanacaksın, sonrada paraşütle atlama talimi
yaptıracaksın, ancak gel gör ki paraşütlerin omuzlarına takılması unutulmuş
olacak. Tüh be! Tüh ki tüh! Diyeceksin sonunda... Oyunda bitmek üzere
neredeyse... Aaaa papaz da yine bende kalacak gibi görünüyor yahu... Kaçarsa da
kapıdan bacadan ya da bilinecek dayısı Tramp'dan...