Bir büyük sevda
Bir avuç umut
Bir tutam candı orta yerde
Gönül zengin olsada
Cep delik
Yürek buruktu
Umut deva olmuyordu derde
Ölmek vardı dönmek yoktu serde
Söz sözü bağladı
Kaçmaktı çıkarı
Nazlıcan iki gözü iki çeşme ağladı
Çare yoktu
Bir yanda sevdası
Bir yanda sevdaya razı gelmeyen babası
Vakit tamam dedi Kerem
Gece ıssız
Gece kör ve hain
Göz gözü görmezken
El yordamı ile ilerledi
Fısıldadı inlercesine
Seslerden sonra yürekler ve ellerde birleşti
Artık yol alma zamanı
Sabah oldu olacak
Ama sanki güneş doğmayacak
Yoğun bir pus
Hafif bir yağmur vardı
Ölüm sessizliğinde atılıyordu adımlar
Kerem bu sessizliği bozdu
“Kurt yavruluyor”dedi
Öyle ya;
Sis ve yağmur buna işaretti
Sabahın bereketi dedi Nazlıcan
Gülümsediler
Aras suyu izin vermişti adeta
O azgınlığı yoktu
Her adımda bir kez baktılar geriye
Ama asla dönmek yoktu geriye
Son kez sordu Kerem
“Hazır mısın”dedi
Beline sarıldı Nazlıcan
Eğdi kafasını
Akıttı içine göz yaşını
Elleri ve yürekleri kenetlendi
Sazlıkları aştılar
Gözden kayboldular
Geç kalmıştı babası
Son sözünü söyleyemedi
Oysa kabulümdür diyecekti
Gözleri boşlukta
Sözleri yürekte kaldı.
16/11/2018. H. Işık