Ben
kandil dendiğinde o güzel gül suyu kokan geceleri hatırlarım.. Sabahtan kalkıp çörek otlu hamur mayalayan annemi hatırlarım...babamın işten gelirken
getirdiği kandil simitlerini hatırlarım... öğleden sonra o mayalanan hamurun
kızarırken etrafa sardığı o mis gibi kokuyu hatırlarım..ablamla komşulara sen
dağıtacaksın yok ben dağıtacağım kavgalarımı hatırlarım..tabak tabak eve gelen
lokmaları hatırlarım .o gece şevkle
ananem le camiye gidişimizi .. bildiğim iki üç dua ile namaz kılmam mı onları taklit edip secdeye varışımı hatırlarım ve içimde o
küçücük yaşıma rağmen duyduğum o iç huzurumu hatırlarım...
Televizyon
karşısında el açıp hep bir ağızdan amin deyişimizi hatırlarım..
Şimdi
ise ben anneyim elimden geldiğince çocuklarım da bunları hatırlasın
istiyorum... bir altın için günlerde
döktürdüğümüz o çörek börekler kadar olmasa da, mutlaka ev de o lokma kokusunu onlara hissettiriyorum... hoş
şimdi bir tabak helva lokma gelmese de ben gönderiyorum.... bunu kendimi övmek
onları yermek için yazmıyorum.. tabi ki yapanlarda vardır.. ama sanırım bizim
mahalleye pek düşmemiş....Ramazanı ramazan ,bayramı bayram, kandili kandil yapan örf ve
adetlerimiz dir..Bu günlerde yitirdiğimiz bu adetlere inşallah en kısa zaman da tekrar kavuşuruz... Ben bu geceden başlayan
kopyalanıp yapıştırılan telefonda zırt zırt gelen kandil mesajlarını
sevmiyorum.. Bu bana çok soğuk samimiyetsiz geliyor... telefon açabiliyor musun
, gelip kutluya biliyor musun yada
kendinden bir şeyler yazabiliyor musun...eyvallah derim...
KANDİLİMİZ
MÜBAREK OLSUN
SEVGİYLE
KALIN..
silgisiz