Herkesin bir hesabı, yaptığı planı ve hayalleri vardır. Ancak, ilmi kadar, düşündüğü kadar, aklını çalan yar kadar ereğine ulaşabilir ve hayallerini gerçekleştirebilir.
Elbette aynı hayali herkes eşit oranda kavuşacak diye bir şey de yoktur. Kimileri bunu sağlar kimileri ise üzülür. Hayat nihayetinde bir gerçeğin yansımasıdır. Kullanılacak devlet bütçesi aynıdır ve ona harcamaya çok az kişi sahiptir. Yani her işte zenginler elle gösterilirken, fakiri saymak mümkün olmaz.
Kimi sağlıkta, kimi çocukta, kimi parada, kimi varlıkta, kimi dinde, kimi vicdanda zengindir. İnsan her zenginliğe sahiplenemez tek başına… Eğer öyle olsaydı bazı kişiler cenneti yaşar, tanrıyım der, haşa, zalim olurdu. Gerçi pratikte, her konuda olmasa da zalim yok mu, var!
Çocukları olan, onlara para bulamazken; parası olan çocuğum olsun diye hastane hastane dolaşır. Doktorlara paraları döker… Kimisi savaşta yetime bombalar yağdırıp öldürürken, o bombayı atanın memleketinde ormanlar yanar, tufanlar olur, fırtınalar eser, yine insanlar ölür… Sonuçta kötülük eden fazlasını bulur kendinde… Sabır ve şükür eden hayrın fazlasını bulur kendinde… Üniversite okumayan alim, atom bombası yapar…Üniversiteyi okuyan, memur olur, cahil kalır!
Başkasına bakıp da bende yok diyen, şunu düşünmeli: Bende nasıl bir zenginlik var da bende olmayan zenginlik bu kişilerde var demeli… Kendisinde olmayan zenginliğin aslında ona sınav olduğunu unutmamalıdır. Zaten her şeyin varsa, bu dünya sana dar gelir, heyecansız gelir, bir misyon sahibide olamazsın. Diğer yandan, sende olmayanı elde etmek değildir sınavı başarmak, sınav yokluğu kabullenmek ve dünyayı onsuz olmadan yaşayabilmektir. Sınav bir nevi ibadet ve sınav kağıdının doğru doldurulması da, sorguya has amelin azalması demektir.
Mesele zenginlikte değil, o zenginliği doğru amaçlara da yöneltmektir. O zenginliği veren ve rahmet eden yaratıcı gibi doğru yerlere ulaştırmaktır. Veren daima mutludur. Vermeyen ise huzursuz ve mutsuzdur. Hakkı olana verilmeyen zekat ve sadaka, aynı malı sürekli taşıyan hamal gibidir. Taşıdıkça yorar, beli büker ve nihayetinde hasta eder.
Zenginin israf etme lüksü de yoktur. Gereksizce malını dağıtmak, zekat veya sadaka veriyor anlamına gelmez. Doğru yerlere, doğru kişilere ve zamanında vermek gerekir.
Zenginlik kime verilmişse, sınavı ne kadar ağırdır… İnsanlar bunu bilselerdi zengin olayım diye çabalayıp, ömürlerini boşa harcamazlardı!
Saffet Kuramaz