İki bin on dokuza girerken,

Bir yıl daha bitiyor yıllar geçiyor anam.
Yedinci mektubumu yazmakta kısmet oldu.
Sana yazarken gönlüm çiçek açıyor anam.
Bilmem bu duygusallık senden mi miras kaldı.
Artık yaşlandım desem inanır mısın bilmem?
Yüreğim çok genç ama, bedenen çöktüm biraz.
Şu memleket halleri belimi büker gülmem.
Bir cevher bulunup da düzelmeli bu araz.
Size mahcubuz bizler, siz gibi olamadık.
Nerede eski günler demeler dilimizde.
O güzel dünyanıza payidar kalamadık.
Nice çiçek soldurduk, kurudu dalımızda.
Birlik beraberliği, özlemle arıyoruz
Ama durmadan yeni yaralar sarıyoruz.

İçimiz acısa da yine de ümitvarız.
Genimizde ki haslet bu umudun ışığı.
Yakında başlayacak senede ümitvarız.
Nice insanımız var memleketin aşığı.
Asıl büyük derdimiz şu siyasiler anam.
Yeni seçim derdine düştü yine alayı.
Birbirlerine dargın bu siyasiler anam.
Gece gündüz demeden basıyorlar kalayı.
Kısır döngüden çıkıp etrafına bakan yok.
Bir koltuk sevdasıdır tutturmuş gidiyorlar
Kesesini dolduran mebus ile bakan çok.
Az ağzımızı açsak nefret kin güdüyorlar.
Bir gün düzelir diye hayaller kuruyoruz.
Ama durmadan yeni yaralar sarıyoruz.

Sana güzel haberler vermeyi çok isterdim.
Lakin yalan yanlışla pembe tablo çizemem.
Eski güzellikleri görmeyi çok isterdim.
Çöz o halde diyorsan tek başıma çözemem.
Fitne almış yürümüş, fesat desen diz boyu.
Eğer herkes Ata'mın izinden yürüseydi.
Bir çözüm bulunurdu, derinleşmezdi kuyu.
Uğursuz eşkiyalar tükenip eriseydi.
Şu güzel vatanımız destan olurdu dilde.
"Türk, öğün, çalış, güven" sözüyle coşup aksak,
Daha çok yakında ki tarihimiz var elde.
Yeter ki o gurulu maziye dönüp baksak.
Her ne kadar desek de izinde yürüyoruz.
Ama durmadan yeni yaralar sarıyoruz.

Oy anam bak gördün mü, yine çok üzdüm seni.
Ahvalimiz ne yazık pek iç açıcı değil.
Kayıtsız kalamam ki, sen yetiştirdin beni.
Söz uçar belki ama, yazı uçucu değil.
Say ki okuyan olur muhterem ağa, beyden.
İçlerinde bir acı bir uyanış getirir.
Birazcık kısarlar da az enden, az da boydan.
Fakir fukara canlar eve ekmek götürür.
Kış bastırır yakında, duamız viraneye.
Allah biliyor elbet kul hakkı yiyenleri.
Doydu artık karnımız, her türlü teraneye.
Çok gördük biz ferahlık yakındır diyenleri.
Cevapsız soruları yıllardır soruyoruz.
Ama durmadan yeni yaralar sarıyoruz.

Mehmet Fikret ÜNALAN
09 Aralık 2018 Saat 01.20
Güzelçamlı/Kuşadası/Aydın
( Anneme Mektup (7) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 12/9/2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu