Çarşıdaydık geziyorduk bakmıyorduk birbirimize
Aynen öyledir dediğimiz sözümüz bir özümüz bir hakim bey
Sen ve ben lokanta önündeydik değil mi Hayri
Bir lokanta önündeydik girmeden içeri
Kovulan yaşlı bir adamdı elinde sadece ekmek bir domates
Çöktü tezgahın camdan görünen kısmına
Önüne serdi mendilini, böldü ekmeği
Acımadı kuru soğana, vurmadan önce Bismillah!.. dedi

Ondandır her acıktığımızda ya bir domates ya soğan
Zaten bulduk mu ekmeği Allah'a şükür
Protesto mu kesinlikle hayır hakim bey
Biz kimiz ki kalkıp karşı çıkalım iyi saatte olsunlara
Davet etti de gitmedik mi yemeklerine
Hastaydım, diyabet hastası biz şeker deriz bu illete
Bir türlü anlatamadım kahvaltıda bal reçel sevmediğimi
Ölüme götürecek bu beni iyi saatte olsunlar hakim bey
Değil mi konuşsana söylesene Hayri
Bir domates katık olur ekmeğime
Bulamayan var şükretmeyen var her şeye
Peki bulup da beğenmeyene ne demeli
Hakim bey, tüm meselemiz budur; gelmişse dünyaya insan açlık çekmemeli
İyi saatte olsunlar beni şikayet eder durur, artık o bilmeli
Ben yaşadığım müddetçe fakirin hakkını savunurum aha avukatlık belgem
İyi saatte olsunlar ya beni kabul edecek ya siz şerh düşersiniz bende
Artık kimse aç kalmayacak ahali bu böyle biline!...