Muhtar denince köy akla gelir, şehirlerde pek muhtarla işi olmaz insanların, belediye daha ön plandadır. Köyde ise muhtar çok mühimdir. Bütün hizmetler muhtar aracılığıyla olur. Muhtar seçimleri daha iddialı olur.

Yaşlı bir amcadan dinlemiştim, eski hikayedir.

O yıllarda köyün muhtarı kadim, babadan oğla geçer gibi bir hal varmış. Tabii ki seçim oluyor ama köylü değişiklik yapacak bilinçte olmadığından aynı kişiyi seçip duruyor. Belki cesaretli, güçlü aday olmadığından oluyordur.

Muhtar efendi her durumda seçimi kazanmanın rahatlığı ile babadan kalma köhne kulübesinde oturuyor, emirler yağdırıyor. Ha imam efendiyi de unutmayalım iyi paslaşır muhtarla. Aralarından su sızmaz. Muhtarı hep doğrular çünkü “Ulul emre itaat” farzdır (İmama göre) . Ayrıca köyde birden fazla camii vardır, ve imamın görevde kalması muhtarın ihtiyaç bildirmesine bağlıdır!

Yıkık kulübesinde yaşayan Cemil ağabeyi anlattı bir de. Bu adam garibanın teki, şarap içer, bulursa denk getirirse hovardalık yapar. Kimsenin malına ırzına sarktığını gören olmamış. Ayık gezmez ama!

Muhtar efendi arada köylüleri toplar onlara genel durum hakkında bilgi verir. Yapılan veya yapılacak işler hakkında görüş alış-verişi… Aslında muhtar köyü iyi idare etmemektedir ama köylüyü ikna etmekte çok başarılıdır.

Yanına imamları alır biri sağında diğeri solunda, her ne derse imamlar başı ile tasdik ederler. Doğrudur şeklinde. Söze ne hacet! Muhtar arada atıfta bulunur bizim gariban, şarapçı Cemil ağabeye;

-Muhterem hemşerilerim, köyümüz her gün daha da gelişiyor. Bir camimiz ve imamımız varken iki cami oldu, iki imamımız var. Köylümüz yüksek ahlak değerlerine saygılıdır, faziletli, dinine diyanetine saygılı insanlardır. Bir de şu ayyaş Cemil olmasa daha da iyi olacak! ? ... Köylülerin zayıf yanıdır bu. Topluluk evet der gibi başını sallıyor. Muhtarı tasdik ediyor. Köy odasında yemekler yenip çaylar içildikten sonra herkes evine dağılıyor.

Sorunlar mı? Onlar hala duruyor.
Muhtarımız sağ olsun. Ahlaklı insandır.

Saygılar,
Ahmet Bektaş
( Muhtar başlıklı yazı ahmet-bektas tarafından 7.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu