Ne yürekten sevilen, ne seven olabildik
Gönlümde taşıdığım közden af diliyorum
Ne yazdık şair gibi, ne de feyz alabildik
Bir
şiir olamamış sözden af diliyorum
Oysa yoktu aslımız zerre miktarı çapta
Haşrettik kibir ile tevazuyu bir kapta
Hakikate bilerek kör olduğum
kitapta
Her bir ayet ve her bir cüzden af diliyorum
O hülyalar yığarken bensiz yarınlarına
Bir gafleti bölüştük bir ayrılık narına
’Ben’liğin zehri düştü
aşkın damarlarına
Birlikte kıydığımız bizden af diliyorum
İp ince bir su gibi sızıp giderken an’da
Bir yanda ’iyiki’ler, ’keşke’lerim bir yanda
Ben ki henüz iş işten geçmemiş bir
zamanda
Başımı koymadığım dizden af diliyorum
Bir hasret masalıydı isyandaki ezberim
Nesim’in derisinden ince oldu hep derim
Ey ben hariç herkese yaş döktüğüm
gözlerim
Gözyaşım huzurunda sizden af diliyorum.
Faruk ATLİ.