KÜÇÜKPARK
…bak yine geçmedin
KÜÇÜKcükPARKTA salıncağında zaman
sallanıp geçerken, sokaktan
bir iki erkek dut yaprağının
düşe kalka sarardığı kaldırımda
ne zamana kadar bekleyecektim
meyve vermez bu ağaçla aynılığımızda
yaşlı bir kadın
karıştırırken çöpleri
nedense
nedene gülüyor
oysa günüm bitiyor
aynısı yok
gidiyor
güneş de kararmıştı
gencecik bir zaman
kenardan izlerken
eskide kalmış sözler ve resimler ve gülümsemeler
sararmıştı nedenli
yanılmıştı
birden karardı kararım
gökyüzünden yağıyordu adımlarım
artık giderken mavilik
başıboş martı feryatla
dolaşıyordu sokakta
hatta hayıflanarak tırtıla
bu nasıl mavilik
değildi delilik
rüzgarı peşimden koşturmaktı
acelem
kızardı çehrem
yalnızlığımın
yüzüme çarpmasından iyiydi
göçmen kuşları nedir bilmez çocuk
gri baharlı gözlerinde ki
hapsinde ve
elleri çenesinde
yine penceresindeydi
bir şarkı geliyor
çok çok uzaktan bir sokaktan
kaldırımları tanışık
köpeğin biri kokusunu bıraktı
utandı plastik sarmaşık
tamam biraz sarhoş
bizi dolaşmış gibi
geçerken yanımdan
ekmeğin ısırıldığına
tanık oldu
serçe
havalandı
akşam damlarken dalından
içelim diye
sana bahaneler alacaktım
dolaşırken beş parasız
ne şans
güzel sözler vardı tabelada
fiyatsız