Yılışıp
konuşarak köşede duruyorum
Arsız
gönlüme sızan dillere soruyorum
Başı
sonu belirsiz bir hayal kuruyorum
Kalem
kâğıtsız yazan ellere soruyorum.
Nedensiz
olaylardan öfke kin doluyorum
Biraz
ürkek adımla yavaşça yürüyorum
Elimde
kuş lastiği dalda kuş vuruyorum
Eserek
yuva bozan yellere soruyorum.
İçimdeki
hortumla yanardağ suluyorum
Her
şey ortada iken ben kimi koruyorum
Kazanan
kaybeden yok saçımı yoluyorum
Rüzgâr
önünde tozan küllere soruyorum.
Meyvenin
hamı gibi ah erken çürüyorum
Haddimi
bilmeyerek ben fazla oluyorum
Aradığım
nedir ki seherde buluyorum?
Masum
bülbüle kızan güllere soruyorum.
Yürekteki
volkandan çok derin soluyorum
Bir
örümcek misali zor ağlar örüyorum
Yaşlanınca
anladım kendimi yoruyorum
Umman
görmeden azan sellere soruyorum.
11.03.2019
Ahmet
Çelik