Hepsi
dağıldı gitti nerede oğlan uşak?
Çok
aheste dönersin kavanoz dipli dünya
Ruh
özgür olmak ister beden mi arza uşak?
Bir
gün sen de sönersin kavanoz dipli dünya.
Bu
güneş sisteminde doğuştan mı aymazsın?
Bağırırım
durmadan hiç sesimi duymazsın
Tüm
fakir fukarayı sen adamdan saymazsın
Güçlü
beye sünersin kavanoz dipli dünya.
Buzul
çağlar misali kendince büyük devler
Harabeye
dönmüş bak yaşadığın tüm evler
Bir
feryadın nişanı çakaldaki o pevler
Mazlum
seni önersin kavanoz dipli dünya.
Bazen
gerçeği saklar aldatıcı loşluklar
Niçin
sarhoşça sızlar gönlümdeki hoşluklar?
Doldurdukça
boşturlar uzaydaki boşluklar
Bir
deliğe tünersin kavanoz dipli dünya.
Eksenle
zor aşkına kaç milyon sene geçti?
O
büyük yaratıcı seni bize yer seçti
Oysa
doyumsuz hırsın ne hayatları biçti?
Yaşlanınca
dinersin kavanoz dipli dünya.
Bir
hikmeti Hüdadan sevdalandım o güle
Beni
yakıp kavuran sana da uğrar çile
Aynı
saftayız anla Âdem olmasan bile
Dört
kolluya binersin kavanoz dipli dünya.
İyi
çiftçi değilken beyne tohum ekerim
Tuza
belenmiş tenim illa derim şekerim
Yürekteki
arzuyla yar hasreti çekerim
Ayrılıkta
hünersin kavanoz dipli dünya.
Bataklıkta
mandalar kaya başında davar
Ebediyim
zanneder canlılar sıra savar
Yüce
Allah’ım hariç herkesin bir sonu var
Yörüngenden
inersin kavanoz dipli dünya.
Boynu
bükük çöplükte garip bulamaz aşı
Köşede
akılsız it bekler sıcak lavaşı
Biraz
kanlı biterken kedi köpek savaşı
Püsük
gibi sinersin kavanoz dipli dünya.
14.03.2018
Ahmet
Çelik