Çağlarım şelale gibi. 
Akarım nehirlere denizlere.
Büyük okyanuslara.
Bazı yerler de ufak göller oluştururum.
Her bir parçam başka yer de kalmış.
Dağılmış kendimi toplamaya çalışırım.
Şu yorgun naçar aciz kalmış benliğim le.

Bazen kendimi ifade edemem.
Nutkum ile dillim tutulur.
Hani nefesiz kalmış misali.
Eceli şah damarıma yakın his ederim.
Acaba diyerek ardına soro işareti koyarak.
Bir kanadı kırık kuş gibi.
Çırpınırım düştüğüm çıkmaz sokağın ortasında.

Yorgunluğum ilk yardım suni teneffüse muhtaç.
Buz kesiyor yavaş yavaş bedenim.
Damarlarım da kanım çekiliyor sanki.
Haziran da ocağın ayazın da.
Üşüyor gibiyim sararıp solan rengimle.
Zamansız gelen sonbahar da.
Yapraklarını dökmüş ağaca benzer ruh halim.
Göç mevsimi gelmeden göçe zorlanan.
Çöller de yollumu kaybetmişim.

Tökezliyor ayaklarım. 
Artı dizlerim de sızılar.
Heyecanım kayıp. 
Belki bilmediğim bir yer de tutuklu.
İşte oranın anahtarını arıyorum.
Ada ömrüm bulmaya yeter mi.
Dillimdeki sorunun cevabı meçhul.

( Heyecanım Kayıp başlıklı yazı ÖNDER_34 tarafından 3.04.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu