Nerde kaldın
bunca yıl ey ömrümün düş kızı;
Kabre düşen
gönlümü doğuran apansızı…
Korkum sevmekten
değil kaybetmekten velhasıl;
Sen şarkılar
söylerken geçti benden son fasıl…
Adını anmak
için, yüzünü görmek için;
Ben kendimi
öldürdüm kendimle için için…
Duyacağını
bilsem önceden bağırırdım;
Dertlerime
derman ol diyerek çağırırdım…
Şimdi gönül
köşkümde ölümüne bir huşu;
Ben kendinden
vazgeçen sen ise çalıkuşu…
Bakma öyle
faydasız kelamlar yazıyorum;
Her heceden
sonrası bir mezar kazıyorum…
Hükmü yok
kaderimde hergün doğan güneşin;
Tebessümler
taksitle hüzünler peşin peşin…
Bu kaçıncı
gecedir sabaha çıldırdığım;
Kaçıncı yarım
kadeh gölgemle kaldırdığım…
Baştan yanlış
ilikli düğmelerim kör benim;
Bu yüzden
iflah olmam, mes’ut olmam zor benim…
Kâfir bakışlı
hasret ödediğim her diyet;
Satırbaşı
sonrası noktalardan ibaret…
Bende mevsim
hazandır sende bahara yakın;
Gözlerinde
raks etsin gülüşler akın akın…
Bir şarkı tut
içinde her zaman umut olsun;
Bırak gönül
bahçene tekrar goncalar dolsun…
Gözlerime bak
yeter sorma “neler” saklıyor;
Son kurşun
namlusunda he dememi bekliyor…
Ne vakit tamam
desem yeniden düşüyorum;
Tut artık
ellerimden tut artık üşüyorum…
Ali ALTINLI –
03.04.2019
Saat: 00:21