Dünyanda seyyah olur her nefesinde çile
Ne ders alınır ne de öğüt dinlenir heyhat
Hesap var bilirim der tınlamaz bile bile…
Dilenci gibi ezber söz dilinde kıraat
Bu yüzden acı çeker cehennem olur hayat
Hastane hapishane dolar taşar bu yüzden
İnsan intihar eder ayrıldıkça özünden
Bu yüzden her batında ruh çeker sonsuz çile
/…
Asuman insanlığa gülümser her an mavi
Hiç bir çıkar ummadan, beklemeden tek saygı
Kıyamete kadar hür, durur yerinde kavi!
Sense nefese mahkûm durmadan duydun kaygı
Ceza da mükâfat da kalbi etmez tedavi
Sınavın yükü ağır derde dirençtir algı
/…
Başlamaz hiç bir olay yaşanmıyorsa sancı
Sebebe bağlanmış hal doğada buna razı!
Nisanda yağmur yağıp toprağı dağlıyorsa
Güneş her karanlığın ardından doğuyorsa
Rüzgârı esmedikçe yağmuru yağmıyorsa…
Kabusun, sıkıntının ardından biterken acı
Kalbine bahşedilen rahmete ağlıyorsa!
Kulluk bilincinde ben, yaşattıkça aşk, sevgi
Tövbeler olsun derken bitecektir kavgası!
Karıncayı incitmez bu bilinç döngüsünde
Çile nedir de bilmez hâyır öngörüsünde
Dili sardıkça övgü, son bulur artık sövgü…
/…
Vatan ten üzerinde ay ve şehidin kanı
Zamanı geldiğinde Fatih olur hakanı!
Sebepleri olmadan meydana gelmez dilek
Huzur bırakmaz yoksa sıktıkça sıkar canı
Bir gün yaşamış olsan da huzurda kelebek
Düşman girse içine bilir toprak kimindir…
Gör sallanan kabrini anne rahminde bebek
Toprak olur çürürken düşman titreten zeybek
Özgürlüğün yolunda tükenmez dert kaygısı!
/…
Acı da çeker anne çocuğunu beklerken
Acı damakta tattır yemeklere eklerken
Acıyla savaş hoştur umutları beslerken!
Acısız kişi der ki “Ya Rab unuttun beni!”
“Eğlenmek değildir ki maksat anı eylerken…”
Hak aşkına kul olmak göstermektir aleni
Acı yarsa dünyada, dua, niyaz dilersin
Amaçsız yaşamaksa manasız,-neyin nesi?
/…
Ağzından çıkmıyorsa asla haram ve küfür
Vatan dediğin tene giremez asla kâfir!
Dünya perdesi kalkar olursun artık özgür
Ne suçlu arar ne de şer içine batarsın
Süper güç bilinirsin çağdaşlıktan, kültüre
Kılıcın keskin olur adaletle yatarsın
Namın durmadan yürür şu cihanda sevgiyle…
/…
Kork yalama dilinden, tembellik, rehavetten
Kalbe inmeyen açlık dolu şer hıyanetten
Çığlığını duymayan kulaktır, yok sanırsın
Çıldırtır arsız gurur, soldurur delaletten!
Acı tattıkça şükret, edip ringinde nakavt
Yoksa gerçek yokluğun içinde hem yanarsın
Hem sandığın toklukta fazlasına banarsın
Gerçek acıyla yaşar zehir olur şu hayat
Dalgalanır durursun yalnızlık duygusuyla…
/…
Kendini ararsın her yerde dokunsan yoksun
Her yerde başka izler gördüklerinde çoksun
Sığınacak yer arar, dersin neyse o olsun
Teninde nur ruhunda nur, aşkındır duyduğun!
Teslim olmuştur ruhun betin benzin soluğun
Mevla’mın has kulusun, kalpten öteye yolsun
Görünen beden değil bu tarifsiz gördüğün…
Vesveseden uzaklaş, at aklından kuşkuyu
Günübirlik yaşama, seç çamurla duruyu
/…
Acı muşta birleşmiş tadı bambaşka yemiş
Her makamında nice gerçekleşir diriliş
Sevgidir bahçesine düşer bensiz serpiliş
Her noktasında biz, boy verdikçe harmanlanır!
Bilmezsen bileceksin meydana gelirken iş
Son pişmanlığın fayda etmez ten kefenlenir…
O an zalim bedbaht ”Ah, boşunaymış bu eğleş”
“Pişman oldum Rabbim “ der, “Affet ne olur, yetiş!”
Dönseniz de dünyaya dalardınız rüyaya,
Asla bırakmazdınız şerri yine, nafile
Ruhu teslim ettiniz hem kafile, kafile
Başka boyut sunulur yakıcıdır defile
Gerçek acı duyulur kavurur sonsuz çile…
Ne umut vardır artık ne de imdat sefile
Görecektir neyse ne, ne denmişse kurgusu…
/…
Dünyanda seyyah olur her nefesinde çile
Ne ders alınır ne de öğüt dinlenir heyhat
Hesap var bilirim der tınlamaz bile bile…
Dilenci gibi ezber söz dilinde kıraat
Bu yüzden acı çeker cehennem olur hayat
Hastane, hapishane dolar taşar bu yüzden
İnsan intihar eder ayrıldıkça özünden
Bu yüzden her batında ruh çeker sonsuz çile!
Saffet Kuramaz