Babalar günü neden kutlanır? Hangi amaçla böyle bir gün tahsis edilmiş? Bu mevzûlara girmek istemiyorum. Kutlanır ya da kutlanmaz!
Asıl meram ve soru şu olmalı: Babası vefat etmiş dolayısıyla ''baba'' diyememenin hasretiyle yaşayan -yetim kalmış- yüreği buruk bir kardeşimizin, yakınımızın, arkadaşımızın, bir dostumuzun ya da bir şehid çocuğunun yanında "baba, babalar günün kutlu olsun" tellallığı yapmaktan veya gözleri önünde gözlerine sokarcasına ''fotoğraf paylaşmak''tan ne kadar imtina ettik? Böyle bir tavır sergilemekten bir kez olsun vazgeçebildik mi?
Samimiyetsiz yığınlar haline gelmedik mi? Ne kadar hassas, duyarlı, samimi ya da ne kadar insanız? Kendimizden ne kadar fedakarlık yapabiliyoruz? Menfî düşüncelerimiz zihinlerimizi yeterince kirletmedi mi? Kalplerimiz yetirence katılaşmadı/taşlaşmadı mı? Üzüntülerimizi, değer verişlerimizi anlık yaşamıyor muyuz?. Daha da vahim olanı bunlara alışmamız değil mi?
Peşin peşin soralım kendimize!
F. Selçuk Soylu, 16 Haziran 2017